arena haber arena bodrum haber arena bodrum gazetesi bodrum haber bodrum haberleri bodrum gazeteleri bodrum yerel haber bodrum güncel haber bodrum gündemi bodrum haber siteleri bodrum kent haberleri bodrum sağlık bodrum eğitim bodrum asayiş bodrumspor bodrum güncel bodrum yerel gazeteleri bodrum belediyesi bodrum kaymakamlık bodrum devlet hastanesi bodrum kültür sanat haberleri bodrum ekonomi bodrum turizm bodrum gazeteleri
DOLAR
34,4824
EURO
36,4434
ALTIN
2.952,09
BIST
9.287,73
Bodrum Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Bodrum
Hafif Yağmurlu
16°C
Bodrum
16°C
Hafif Yağmurlu
Cuma Yağmurlu
15°C
Cumartesi Parçalı Bulutlu
8°C
Pazar Açık
10°C
Pazartesi Parçalı Bulutlu
12°C

Parti İçi Demokrasi ve Lider Sultasının Etkileri…

10 Eylül 2024 09:14
A+
A-

Türkiye’deki siyasi partiler, çoğu zaman lider kültü ve merkeziyetçi yapıların etkisi altında şekillenmiştir.

Parti içi demokrasinin sınırlı olması, milletvekillerinin ve belediye başkanlarının büyük oranda liderlerin kontrolünde belirlenmesi, siyasal sistemin temel sorunlarından biridir. Bu makalede, özellikle CHP kongresi üzerinden Türkiye’deki parti içi demokrasiyi, lider sultasını ve partilerin geleceğe dair stratejik vizyonlarını değerlendireceğiz.

Parti İçi Demokrasi ve Lider Kültürü…

Türkiye’deki siyasi partilerde liderler, sadece siyasi organizasyonların başında değil, aynı zamanda milletvekillerinin, belediye başkanlarının ve diğer önemli parti pozisyonlarının belirlenmesinde de son sözü söyleyen kişiler konumunda.

Özellikle CHP gibi sosyal demokrat bir parti için bu durum, partinin demokratik ilkelere bağlılığıyla çelişen bir tablo yaratıyor. CHP gibi bir partinin, Erdoğan liderliğindeki bir siyasi yapıdan daha fazla demokrasi talep eden bir anlayışa sahip olması beklenirken, pratikte bu beklenti tam anlamıyla karşılanamamış durumda.

Bu bağlamda, milletvekillerinin büyük ölçüde genel başkan tarafından belirlenmesi, vekillerin genel başkana bağımlı hale gelmesine neden oluyor.

Bir milletvekilinin yeniden aday olabilmesi, genel başkanla olan ilişkilerine dayanıyor, bu da vekillerin liderin politikalarına ve direktiflerine aykırı hareket etmelerini engelliyor. Parti içi demokrasinin işler hale gelmediği bir yapıda, anayasal reformlar bile lider sultasından kurtulmayı sağlamıyor.

CHP Kongresi: Değişim İçin Bir Adım Mı?

CHP’nin son kongresi, parti içinde önemli değişimlerin yaşandığı bir süreç olarak karşımıza çıkıyor.
Parti tüzüğünde yapılan değişiklikler, CHP’nin daha demokratik bir yapıya kavuşma yolunda attığı adımları işaret ediyor.

Ancak bu değişikliklerin ne kadar yeterli olduğu tartışmaya açık. Önemli olan, bu değişikliklerin somut sonuçlar doğurması ve parti içindeki lider sultasının zayıflatılmasıdır.

Bu süreçte, milletvekillerinin tamamının ön seçimle belirlenmesini savunmak da pratik olmayabilir. Türkiye’de parası olan müteahhitlerin ya da çıkar gruplarının bu sistemi manipüle etme riski göz önünde bulundurulduğunda, dengeli bir seçim sürecine ihtiyaç olduğu görülüyor. Önerilen sistemde, milletvekillerinin %50’si ön seçimle, %50’si ise parti meclisi tarafından belirlenmelidir. Böyle bir yapı, partinin parlamentoya uzman kadrolar sokmasını sağlayacak, sadece popüler adayların seçilmesine engel olacaktır.

Vergi, dış politika, güvenlik ve enerji gibi uzmanlık alanlarına sahip kişilerin parlamentoda yer alması, Türkiye’nin gelecekteki politikalarını şekillendirmek açısından büyük önem taşımaktadır.

Parti İçi Rekabet: Bir Tehdit Mi, Yoksa İmkân Mı?

CHP’de yaşanan çekişmeler ve parti içi muhalefet, dışarıdan bakıldığında olumsuz bir görüntü olarak algılanabilir. Ancak parti içi çekişme, aslında rekabetin ve demokrasinin işlediğinin bir göstergesidir. Önemli olan, bu rekabetin demokratik bir zeminde yapılmasıdır. Partinin içindeki farklı aday adaylarının kendilerini ifade edebilmesi, demokratik süreçler sonucunda bir adayın öne çıkması, CHP’nin toplum nezdindeki güvenilirliğini artıracaktır.

Bu süreçte, aday olamayanların da demokratik bir süreç sonucunda belirlenen adaya destek vermesi büyük önem taşımaktadır.

CHP’de, liderlerin delegeleri tam anlamıyla kontrol etmesi ve bu kontrol sonucunda değişimin engellenmesi, parti içindeki dinamizmi ve demokratik yapıyı zayıflatmaktadır. Geçmişte Deniz Baykal ve Kılıçdaroğlu dönemlerinde de görülen bu eğilim, parti içi demokrasinin önündeki en büyük engellerden biri olarak karşımıza çıkmaktadır.

Özgür Özel’in Erken Seçim Çağrısı: Gaz Alma Mı, Somut Bir Hedef Mi?

CHP Grup Başkanı Özgür Özel’in kongrede yaptığı erken seçim çağrısı, kamuoyunda geniş yankı uyandırdı. Ancak bu çağrı, sadece gaz alma amacı taşımamalı. CHP’nin kitlelere umut verecek bir program sunması ve bu programla iktidara gelme hedefini somutlaştırması gerekmektedir. Kitlelerin iktidar değişikliği taleplerini Ankara’ya taşımak ve bu talepleri güçlendirmek, CHP’nin ana muhalefet partisi olmasının ötesinde, Türkiye’nin birinci partisi olarak üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmesi anlamına gelecektir.

CHP’nin İktidar Vizyonu…

CHP’nin son kongresinde, partinin sadece tüzük değişiklikleri yapmadığı, aynı zamanda iktidara gelme hedefini açıkça ortaya koyduğu bir vizyon çizdiği görülmektedir. Bu vizyonun, toplum nezdinde karşılık bulabilmesi için CHP’nin kitlelere güven verecek, somut adımlarla desteklenmiş bir program sunması gerekmektedir.

Bu program, Türkiye’nin mevcut ekonomik, sosyal ve siyasal sorunlarına çözüm üretecek, halkın beklentilerini karşılayacak nitelikte olmalıdır. Aksi takdirde, partinin gelecekteki iktidar hedefi sadece söylemde kalacak ve somut sonuçlar doğurmayacaktır.

İmamoğlu ve Yavaş: CHP’nin Geleceği İçin Adaylık Tartışmaları…

CHP içinde Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş gibi güçlü figürler, partinin gelecekteki lider adayları olarak görülmektedir. İmamoğlu’nun siyasi yasağının kaldırılması, parti içindeki rekabetin adil bir zeminde yapılması açısından kritik bir adım olacaktır. Aynı şekilde, Mansur Yavaş da parti içindeki dengeyi sağlayacak ve CHP’nin gelecekteki iktidar hedeflerine ulaşmasına katkı sunabilecek bir isim olarak öne çıkmaktadır.

CHP’nin bu süreçte aday belirleme yöntemini şimdiden netleştirmesi, geçmişte Kılıçdaroğlu’nun altılı masa sürecinde düştüğü hataların tekrarlanmamasını sağlayacaktır. Parti içindeki çekişmeler, aday belirleme sürecinde kaos yaratmak yerine, demokratik bir rekabet ortamı oluşturmalı ve tek bir aday etrafında birleşilmelidir.

Sonuç…

Türkiye’de parti içi demokrasi eksiklikleri, lider kültüne dayalı siyaset yapısı ve milletvekillerinin genel başkana bağımlılığı, demokratik bir siyasal sistemin önündeki en büyük engellerden biridir.

CHP’nin son kongresi, bu yapıyı değiştirmeye yönelik atılan önemli bir adım olarak karşımıza çıkmaktadır.

Ancak bu adımların somut sonuçlar doğurması ve parti içi demokrasinin güçlendirilmesi için daha fazla çaba sarf edilmesi gerekmektedir. CHP’nin gelecekteki iktidar hedefleri, demokratik bir iç yapı ve toplum nezdinde güven uyandıran bir programla desteklenmelidir.

Parti içi rekabet, doğru zeminde yapıldığında, CHP’nin gelecekteki başarıları için önemli bir fırsat olabilir. Ancak bu rekabetin, demokratik bir süreçle yönetilmesi ve partinin lider kültünden kurtulması, CHP’nin gelecekte Türkiye siyasetinde daha etkin bir rol üstlenmesi açısından kritik önem taşımaktadır.

CHP’nin önünde, lider sultasını aşmak ve parti içi demokrasiyi güçlendirmek gibi zorlu ancak aşılması gereken bir sınav bulunmaktadır. Bu sınavı başarıyla geçmek, CHP’nin iktidara giden yolunu açacak ve Türkiye’nin gelecekteki siyasal yapısını yeniden şekillendirecektir.

Yazarın Diğer Yazıları
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.