Arena Bodrum Haber – “İnsan Hakları Evrensel Bildirisi’nin (İHEB) 1. Maddesi‚ ‘Her insan özgür, onur ve haklar bakımından eşit doğar. Akıl ve vicdanla donatılmış olup birbirine karşı kardeşlik anlayışıyla davranır’ şeklinde ifade edilmiştir. Bu nedenle doğuştan özgür ve eşit olduğumuz durumunu istisnasız kabul etmek zorundayız.
Hak temelli yaşam sürmenin temelinde “insan haklarının evrensel olduğu” prensibini kabul etmek yatar. Her birey eşit hak ve özgürlüklere sahipse tüm vatandaşlarımız, toplum içinde bağımsız olarak yaşayabilmeli, kendilerini gerçekleştirebilmek için fırsatlar elde edebilmeli, yaşam kaliteleri aynı oranda yükselebilmelidir. Bizler, bağımsız yaşam olanaklarını her bireye eşit olarak sunabilmeli ve hayatın içinde görünürlüklerini aynı oranda artırabilmeliyiz. Böylelikle tüm insanlığa eşitlik ilkesiyle yaklaşmış olacağız.
İş görmezlik, dezavantaj, eksiklik, normal başarıyı kısıtlayan fiziksel ve zihinsel bozulma gibi pek çok tanımlaması yapılan engellilik durumunun “kimlik işareti” olarak algılanması büyük bir yanılgıdır. Bu yanılgı neticesinde engelli bireylerimiz, farklı gruplarla kategorize edilmekte, sosyal ilişkilerde büyük azınlıklar olarak düşünülmektedir. Yoksulluk, dışlanma, ayrımcılık gibi sorunları beraberinde getiren bu anlayışın yok olması için hem siyasi hem de kamu yöneticilerinin üzerine düşen önemli görevler vardır.
Hem engelliler hem de diğer dezavantajlı gruplar için biz siyasilerin üzerine düşen görev, onların temel hak ve özgürlüklerini korumak, sosyal hayatta varlıklarını sürdürebilmelerini sağlamak, sürdürülebilir kalkınmanın bir parçası olmaları için çalışmaktır.
Eşit vatandaşlık kavramına göre hareket ederek engelli bireylere saygılı olduğumuzu göstermeliyiz. Bu kapsamda pozitif ayrımcılığı da kabul ederek toplumda ayrımcılığa uğrayan, bu sebeple birtakım haklara erişemeyen ya da kısıtlı erişen grupların lehine politikalar, stratejiler geliştirmeliyiz. Yöntem ve uygulamaların bütününü bu kapsamda düzenlemeli ve pozitif ayrımcılık uygulamalarıyla engelli bireylerimizin toplumsal yaşama katılmalarını sağlamalıyız.
Belediye olarak kentimizi, günün her saati engelli bireyler de dahil tüm vatandaşlar için güvenli hale getirme sorumluluğumuz var. Ön yargının en büyük engel olduğunun bilincinde olarak engelli bireyleri sosyal hayata dahil edebilmeyi ve bu konuda farkındalık yaratabilmeyi hedefliyor; Bodrum’un erişebilir, engelli dostu bir kent olmasını önemsiyoruz. Göreve başladığımız ilk günden itibaren sosyal belediyecilik anlayışıyla yol almaya özen gösteriyor, dezavantajlı vatandaşlarımızı önceleyecek adımlar atmaya, onların ihtiyaçlarına cevap vermeye, hayatını kolaylaştırmaya çalışıyoruz.
Kentin kamuya açık alanlarını, alt ve üst yapısını engelli dostu düzenlemeler ile uygun hale getiriyoruz. Engelli plajlar, parklar yaparken belediye ekiplerimiz, engelli vatandaşlarımız için geçici barınma, hasta transferi, medikal malzeme desteği sağlıyor. Halk Eğitim Merkezi Müdürlüğü ile yapılan protokol kapsamında engelli bireylere yönelik kurs hizmeti sağlıyoruz. Meclis yayınlarımıza her bireyin erişimi için canlı yayınlar yapıyor ve bu kapsamda engelli bireylere yönelik uzmanlarla çalışıyoruz.
Demokratik yönetim yapılanmasının ön koşulu kentsel politikalarda her bireyin varlığının hissedilmesidir. Toplumun tüm kesimlerinden vatandaşlarımızın (engelli, çocuk, yaşlı, kadın) kentsel sorunların çözüme kavuşmasında ve yaşam kalitesinin artırılmasında söz sahibi olmasını istiyoruz. Kentsel karar alma süreçlerine dahil ettiğimiz kadın başkan yardımcılarımız, kadın müdürlerimiz, çocuk meclisimiz ile kentimizin yükselişini demokratik bir yapı ile inşa ediyoruz.
Zihinsel ve fiziksel farklılıkların aramızda engel oluşturmayacağı inancıyla bizler, sadece 3 Aralık’ta değil her zaman engelli bireylerin yanındayız. Ve biliyoruz ki engelli bireylerin sosyal yaşamdaki varlıklarıyla toplumumuz daha da güçlenecek. Toplumsal empati ve dayanışmayla tüm engelleri aşıp engelsiz bir yaşam inşa edebilmeyi ümit ediyoruz.
Uluslararası ve ulusal platformlarda, engellilerin karşılaştıkları sorunları yeniden gündeme taşımak ve çözüm önerilerini tartışmak için bir olanak yaratan bu önemli günde engelli bireylerimizin güçlendirilmesi ve tüm bireylerin eşit şartlara kavuşturulması için üzerimize düşenleri yapacağımızı belirtmek isterim.
Engellilere yönelik farkındalığın artırılmasında ve mevcut sorunların yok edilmesinde önemli rolü olan 3 Aralık Dünya Engelliler Günü, küresel ve ulusal ölçekte engelli bireylerin hayatın içine katılmasında, sosyal hayatta görünürlüğünün artırılmasında öncü rol üstlenmiştir.
Engelli bireylerimizin sosyal, ekonomik, politik ve kültürel hayata her anlamda sorunsuzca katılımının sağlanmasını temenni ediyor, 3 Aralık Dünya Engelliler Gününü anlamlı kılan tüm bireylerimize saygılarımı sunuyorum.