4 Kasım gecesi başlayan 5 Kasım’ın sabah saatlerine kadar uzayan CHP’nin 38. Kongresi’nin genel başkan seçim ayağı sona erdi.
Tarihinde ilk defa 2. tura kalan kongrede 812 oya ulaşan Manisa Milletvekili Özgür Özel, CHP’nin 8. Genel Başkanı oldu.
CHP Örgütü; 13 seçim kaybeden Kemal Kılıçdaroğlu’nu, görevinin 13 yılında evine uğurladı.
Son 13 yılda en derin yaralarını alan CHP tabanı, kuruluş ilkelerine nasıl ve ne hızla döneceğini tam olarak kestirememekle birlikte umutlandı, heyecanlandı..
Bugün “Parti Meclisi” seçimleri de tamamlansın, sonrasını izleyeceğiz.
Öyle çok kısa süre içerisinde ne olup ne olmayacağını anlamanın pek mümkün olamayacağına inanıyorum.
Sol çizginin saygın insanlarından Süreyya Çamcı‘nın sosyal medya sayfasından yaptığı paylaşımın, söylemek istediklerimi daha anlaşılır kılacağı düşüncesindeyim.
Çamcı, duyduğu tedirginliği yaptığı paylaşımında şu şekilde ifade etmiş;
“Kurultay genel başkanını seçti. Hayırlı olsun. Sözüm, parti için sakat bulduğum bir davranış biçimine. Kurultay delegesi olmuşsun. Bir genel başkan adayına destek için imza veriyorsun. Sonra gidip oyunu diğerine veriyorsun. Bir beklentin var. Kendini saklıyorsun. Senden bu partiye de bu ülkeye de bir hayır gelmez..”
Nihayetinde bunca yıldır aynı yastığa baş koymuş siyasilerden bahsediyoruz.
Eğer hayata geçirebilirlerse; değişimin en çabuk hissedileceği uygulama, yerel seçimlerden önce konulacak ön seçim sandığı olacaktır.
CHP’yi CHP yapan en önemli demokrasi kriterlerinden biriside bu değil miydi?
“Güçlü bir CHP, toplam siyasi kaliteye hizmet edecek en önemli kurumlardan biridir” diyelim birazda yerele dönelim.
***
Geçen hafta yoruma dayalı ve uzun soruları olan bir telefon anketine takıldım..
Bodrum Belediye Başkanı Ahmet Aras adına yapılan ankette sorulan sorulara verdiğim cevaplar, kendisine birebirde ve yazarak yapmaya çalıştığım objektif bir bakış açısıyla oldu elbette..
Başkan Aras’la şimdiye kadar yaşadığımız iletişim ve etkileşim kendisine katkı sağladı mı bilemiyorum, umarım bu ankette verdiğim cevaplar bir katkı sağlar.
Bugün 2023 yılının 44. haftası.. Başkan Aras‘ın da Bodrum Belediye Başkanlığın da ki 236. hafta..
Dönemini tamamlamasına 24 hafta kaldı. Yaşadığımız tam anlamıyla bir “günü kurtarma” hali..
Geçen 236 haftayı bir cümleye sığdırmak gerekirse “Az gittik uz gittik dere tepe düz gittik altı ay bir güz gittik, döndük bir de arkamıza baktık ki bir arpa boyu yol gitmişiz..” diyebilirim..
Yönetici ve personel seçimi konularında yaptığı tercihlerin yarattığı kaynak ve zaman kayıpları, görev süresinin devamını sağlamak için girdiği ilişkilerin yarattığı maliyetler, imar konusunda ele-yüze bulaştırılan uygulamalar, kentin sosyolojik-sportif yaşantısını katkı koyamadığı gibi eldekilerin erozyona uğraması, 2.1 Milyar Liraya varan yıllık bütçenin çarçur edilmesi gibi konularda notları zayıf bir belediye başkanıyla karşı karşıyayız.
Her talebe evet diyerek, bu evetlerle kamuoyu yoklamalarından da evet çıkacağını sanarak, Bodrum’u yönetmeye devam etmek maalesef ki çok mümkün görünmüyor.
Bodrumlu altyapı sorunları ve belediyecilik hizmetleriyle sınav olmaktan yoruldu.
Önümüzdeki günlerde kasabanın sorunları ve çözüm önerileri konusunda yetkin, vizyon ve misyon sahibi belediye başkan aday adaylarını meydanda görmek istiyoruz.
Yetkin adaylar arasında seçmekte zorlanacağımız bir seçim süreci yaşayalım artık.
Yola çıkacakları bu sefer zor yerlerden zor sorular ve sorunlar bekliyor.
Öyle birlik beraberlik söylemleri, kendinde olmayanları ama Gazi’nin partisinden adayım bende yoksa onda vardı ayarları, efem kucaklamaları yetmemeli bu sefer.
Nerede doğduğu, soyadının ne olduğu, ne kadar parasının olduğu gibi konular da, seçmenin kriterleri arasında olmamalı bu sefer.
Sürekli yanlış yapanın, bunlarla olmadı değiştirdim diyenin, sürekli bir şans daha isteyenin hali meydanda..