Gölge kabine veya gölge hükümet, İngiliz Westminster yönetim sisteminde ana muhalefet partisinin liderinin önderliğinde ortaya koydukları bir uygulamadır.
Ana muhalefet partisinin üst düzey yöneticilerinden oluşur ve her biri iktidar partisinin yönetimdeki bakanlarının birine alternatif (gölge) oluşturacak şekilde takip edilmesini içerir.
Bu durum 1983-2002 yılları arasında Türk siyasetinde gündeme geldi ve zaman zaman da uygulama girişimlerinde bulunuldu.
Son seçim dönemimde de, etki alanı zayıf olan bazı siyasiler tarafından dillendirildi.
Gölge kabine konusunu; bizim x kuşağı bilir, z kuşağı da ucundan kıyısından hatırlayabilir.
Son dönemde bu durumun farklı bir sürümünü gözlemliyoruz.
Nerede mi?
2019 Yerel seçimlerinde 11 büyükşehri kazanan CHP’li belediyelerde..
Belediye kanunu dahilinde olan asli işlerinin yanında, kentin gerçeklerine göre bakanlıklara rekabet edilecek çalışmalar yapılıyor, bütçeler harcanıyor.
CHP’nin gölge kabinesi yok ama gölge büyükşehirleri var.
***
Yazdıklarımı daha anlaşılır olması için biraz daha ete kemiğe büründürelim.
Konuyu Muğla’dan örnekleyelim.
CHP’nin Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Gürün’ün Tarım Bakanlığı ile yani Muğla Tarım Orman İl Müdürü Barış Saylak ile mücadelesi buna en iyi örnek..
Takip demiyorum, mücadele diyorum. Çünkü içeriğinde icraat var.
3 Dönem Menteşe, 2 dönem büyükşehir belediye başkanı olarak meslekte 24. yılını dolduran Başkan Gürün, yaptığı görev süresinde Muğla’nın;
“Su, kanalizasyon, imar, ulaşım, çevre sağlığı, temizlik, katı atık, itfaiye, zabıta, acil yardım, kurtarma, ambulans, defin ve mezarlıklar” konularında sanki vatandaş bazında oluşturdukları yüksek memnuniyet varmış gibi mesailerinin ve kentin ekonomisinin bir kısmını da tarım konusunda harcıyor.
Başka bir deyişle; Nam-ı diğer “Kentin Şerifi” görev ve sorumluluklarını yerine getirmekte zorlandığı, başarısız olduğu asli konuların üzerini örtmede, kentin en başarılı bürokratlarının başında gelen Barış Saylak’ın temsil ettiği Muğla Tarım İl Müdürlüğü’nün asli görev ve sorumluluğunda olan alanlarda heba ediyor.
Rahat rahat heba ediyor diyorum çünkü çok iyi çalışan bir tarım il müdürü var.
Saha dolu.. Kentin her noktasında tarım ilçe müdürleri ve kadroları yüksek performansla çalışıyor.
Rahat rahat son yılların en başarılı Tarım İl Müdürü denilebilir, Barış Saylak için..
Bu durumu yaklaşık bir yıl önce sosyal medya üzerinden de sormuştum Osman Gürün’e..
Aynı soruyu yine soruyorum!
“Belediye Başkanı mısın? Tarım Müdürü müsün?”
Kentli; alt yapı – üst yapı sorunlarıyla adeta her gün sınavda ama sen ve ekibin “keçiyle danayla, arıyla, lavantayla, zeytinle” uğraşıyorsun.
Siyasi rekabet gücünü, asli görev ve sorumluluklarını başarılı bir şekilde yerine getirerek arttırabilirsin Sayın Gürün..
Bunca yıldır belediye başkanlığının nasıl yapılacağı konusunda bir yöntem geliştiremeyip, başarısızlığın üzerini örtmede Muğla İl Tarım ve Orman Müdürlüğü’nün sorumluluk konularını kullanman bizleri gülümsetiyor.
Eğer sorununuza tarım müdürlüğü üzerinden çözüm bulmak istiyorsanız, size önerim;
Barış Saylak’ın nasıl çalıştığını profesyonel bir kuruma analiz ettirmeniz, sonuç raporları üzerinden kendinize bir yöntem geliştirmenizdir.
Sayın Gürün, diğer taraftan da asli işlerinizi bir kenara bırakıp yaptığınız gölge başkan takip ve uygulamaları, bizleri “Muğla’ya gölge etme başka ihsan istemeyiz” boyutuna getirdi bilginiz olsun..
