Bodrum Esnaf Sanayici ve İş Adamları Derneği’nin (BESİAD) LVZZ Otel’de düzenlenen geleneksel perşembe toplantısına işadamlarının yanı sıra Bodrum’da bulunan siyasi partilerin eski ve yeni ilçe başkanları da katıldı. 15 Temmuz’da meydana gelen darbe girişiminin ardından dernek olarak ülke ekonomisine katkı için ellerinden geleni yapacaklarını söyleyen BESİAD Başkanı Uğur İlhami Özden, “Bu dönemde ülke ekonomisine katkı sağlayacak projelere de devam edeceğiz. Yeniden artan terör olaylarını lanetliyor ve artık son bulmasını da istiyoruz” dedi.
Toplantının konuğu iktisatçı Prof. Dr. Erol Manisalı ise ‘Dünden Bugüne Türkiye’ adlı konuşmasında anılarını paylaştı. Toplumda iktisat, siyaset, güvenlik ve kültürün birbiriyle uyumlu olması gerektiğini belirten Prof. Dr. Manisalı, Türkiye’nin bu uyumu sağlayamadığı için sorunlar yaşamaya başladığını söyledi. Prof. Dr. Manisalı, “İlk başta toplumun örgütlü olması lazım çünkü uygarlık örgütlü toplumla başlar, bizler önce topluluk değil toplum olmayı öğrenmeliyiz. Türkiye’de 80 darbesinin ardından cemaatleşme gelişti ve örgütler din üzerinden yapılanmaya başlandı. Fethullah gibi bir adam çıktı, limon kabuklarını ortaya attı, ona inananlar paylaştı. İşte buna maymunlar ülkesi gibi olmak denir. 80’den sonra üniversitelerde düzen bozuldu. Darbeleri yaşamış bir bireyim. Türkiye’de siyasal partiler içinde demokrasi olmazsa, partiler arasında ortak sorunun ne olduğunu tespit etmezlerse Türkiye kesinlikle düzlüğe çıkamaz. Önce mücadeleyi partiniz içinde yapacaksınız, mücadeleyi yapamazsınız, başımıza gelen yapsın derseniz bu olmaz. Olayları kişilere bağladığınız zaman, farkında olmadan sizler de bazı şeylere ortaklık yapmış olursunuz” dedi.
“TÜRKİYE’DE HEPİMİZ APTALI OYNUYORUZ”
Ortak akıl çerçevesinde çıkarları birlikte konuşarak sorunların çözülebileceğini savunan Manisalı, “Ankara’ya akıllı bir adam otursun bizi düzeltsin’ demekle olmaz. Türkiye’de hepimiz aptalı oynuyoruz. 80’li yıllardan beri kimi arkadaşlarımın Gülen’ci olduğunu bilip onlarla kavga ediyordum. Hepimiz suçluyuz, kendi çevre ve kurumumuzda bunların oluşumuna ‘aman canım boşver’ dedik. Örgütlenip onların üzerine gidemedik. Fethullah Gülen’in getirdiği sermaye grupları bir sektör oluşturdu. Sadece seyrettik, bir şeyler yapmadık, yani kısacası bizler onlara karşı örgütlenemedik” dedi.
15 Temmuz’da yaşananların göz göre göre olduğunu öne süren Erol Manisalı, “Ortadoğu’nun yeniden yapılanmasına karar verdiler. Sınırlar ve rejimlerin değişmesi ise hep Amerika’nın isteği idi. ‘Kürdistan kurulacak’ diyorlar, kimse kendini kandırmasın, gerçekçi olmak lazım, yarın dedikleri olabilir. 8 yıl önce Suriye’nin bu hale geleceğini kim bilebilirdi? Türkiye’nin 15 Temmuz noktasına geleceğini 5 sene önce düşünebilir miydiniz? Öyle bir küresel güçle karşı karşıyayız ki biz dikkatli olmalı ve muhakkak örgütlü hareket etmeliyiz. Küresel faktör ve değişimler yarın Bodrum turizmini de etkiler. Herkes kendi partisi içerisinde bunun mücadelesini vermezse köleliği baştan kabullenmişiz demektir. Unutmayın, dünden bu güne gelişimiz; aşağıdan yukarıya örgütlenme olmadığı içindir ve bu gün ondan bizler bu haldeyiz” diye konuştu. Konuşmasının ardından kitaplarını imzalayan Prof. Dr. Erol Manisalı kitapların gelirinin tamamının Cumhuriyetçi Kadınlar Derneği’ne bağışladığını belirtti.