arena haber arena bodrum haber arena bodrum gazetesi bodrum haber bodrum haberleri bodrum gazeteleri bodrum yerel haber bodrum güncel haber bodrum gündemi bodrum haber siteleri bodrum kent haberleri bodrum sağlık bodrum eğitim bodrum asayiş bodrumspor bodrum güncel bodrum yerel gazeteleri bodrum belediyesi bodrum kaymakamlık bodrum devlet hastanesi bodrum kültür sanat haberleri bodrum ekonomi bodrum turizm bodrum gazeteleri
DOLAR
34,4889
EURO
36,2166
ALTIN
2.951,99
BIST
9.367,77
Bodrum Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Bodrum
Hafif Yağmurlu
16°C
Bodrum
16°C
Hafif Yağmurlu
Cuma Yağmurlu
14°C
Cumartesi Açık
6°C
Pazar Açık
10°C
Pazartesi Parçalı Bulutlu
12°C

AHMET ARAS’IN BU OYUNA GELEMEYECEĞİNİ BİLİYORUM DA…

AHMET ARAS’IN BU OYUNA GELEMEYECEĞİNİ BİLİYORUM DA…
8 Ekim 2019 15:01
A+
A-

Cumhuriyet Halk Partisi geçtiğimiz günlerde kongre takvimi açıkladı.

Doğal olarak önce ilçelerde delege seçimleri yapılacak.

Son dönemde kim daha çok üye yazdıysa!( kayıt olduysa diyemiyorum) o kişi ya da grup ilçe kongresinde avantaj sağlamış olacak.

Kuşkusuz en kötü seçim bile atama yönteminden iyidir ama sağlıksız bir üye yapılanmasından sağlıklı bir sonuç çıkması da pek mümkün olmuyor.

Her ne kadar yeni tüzük ya da programın revize edilmesi gibi konular gündemde olsa da sonuçta tüzüğü de, programı da, yönetmelikleri de uygulayacak olanlar bu sağlıksız üye yapısının içinden kişiler olacak.

Yoksa hepimiz biliyoruz ki; bir partinin programını benimseyen, tüzüğünü okuyup, kabul eden kişi kendi özgür iradesiyle gidip bizzat ilçe başkanlığına başvurur ve aday üye olmaya hak kazanır. Başvuru evrakında mutlaka parti üyelerinden referans aranır.

Şimdi gerçeği konuşmak gerekirse, hangi ilçe de bu tüzük hükmü uygulanıyor?

İktidara yönelik seçimleri kazanmak, halkın ilgi ve güvenini kazanmak yerine salt parti içi seçimleri kazanmak hedefi ne yazık ki CHP yi bugüne kadar hep muhalefette bıraktı.

Geldiğimiz noktada artık; iktidar karşıtlığı üzerinden anlamsız polemik ve sürtüşmeleri bırakarak, iktidar partisinin tabanına da yönelik proje ve politikalar geliştirmek gerekirken, hala kişisel hırs ve beklentilerin öne çıktığı ego savaşları yaşayacağız gibi görünüyor.

Oysa yetişkin kadrolar, bilgili, birikimli insan potansiyeli olarak en büyük şansa sahip CHP, ne yazık ki bu kadrolardan yararlanmayı bilmediği gibi, onları uzaklaştırmak için ne gerekiyorsa yapmaya devam ediyor.

Bilmediği sözü belki tam oturmadı.

Çünki, siyaseten kendini geliştirmiş ve önkoşulsuz bunu ülkesinin ve dolayısıyla ülkeyi yönetme iddiasındaki bir partinin hizmetine vermeyi düşünen o kadar çok insan var ki, bunu bilmemek ya da görmemek ne mümkün!

İlçe yönetimini elinde tutan yöneticilerin çantalarında gezdirdikleri üye kayıt formlarının belirleyici olacağı ilçe kongrelerini kuşkusuz aynı yöntemlerle iş başına gelmek isteyen il yöneticileri de çok sıkı takip ediyor olacaklar.

Onlar da kurultay üyeliği, belediye meclis üyeliği, belediye başkanlığı, milletvekili adaylığı pazarlıklarını öne çıkararak ilçeleri etkilemeye çalışacak.

Böyle bir kısır döngü içerisinde gerçekleşmesi halinde yapılacak kurultaydan da bir açılım, yenileşme ya da yenilik beklemek ne kadar doğru olabilir?

Bu yazdıklarım her ne kadar karamsar bir tablo içerse de, ben CHP nin de içinde yer alacağı, hatta öncülük yapacağı bir demokrasi ittifakının iktidar olma şansı bulunduğuna inanıyorum.

Yeni yönetim modeliyle 50 artı 1 aransa ve CHP yerel seçim sonuçlarının estirdiği rüzgarla bu sonuca ulaşsa da belki iktidarı alabilir ama muktedir olamaz

O nedenle Türkiye de iktidar olmaktan çok, iktidarı sürdürmenin yolunun, tüm demokrasi güçlerinin işbirliğinden geçtiği gerçeğini kabul etmek gerekiyor.

Unutmamalı ki, millet ittifakı olmasa, özellikle de HDP ve sosyalistlerin desteği olmasa CHP nin büyük metropolleri alması hiç mümkün değildi.

Yani demem o ki; yerel seçim sonuçlarına aldanıp “her şeyi kendinden menkul gören” kimi CHP yöneticilerinin gazına gelmemek gerek.

Türkiye’de demokrasinin tüm kurum ve kurullarıyla yaşama geçirilebilmesi için toplumun tüm kesimlerinde barıştan, emekten, özgürlükten, insanlıktan yana herkesin oyuna ihtiyaç vardır.

Hiç kimse vazgeçilmez değildir.

Kaldı ki; kişilere odaklı, lider merkezli partilerin uzun soluklu ayakta kalma şansları da yoktur.

Erdoğan’ın bu kadar uzun süre iktidarda kalması kimseyi heveslendirmesin.

AK Partiyi uluslararası küresel güçlerin Ortadoğu politikalarıyla birlikte değerlendirmek gerekir.

Biraz yerele gelecek olursak;

Yaşadığım kent Bodrum’da da benzer olaylar yaşanıyor.

Güce tapınan kimi partililer, yel değirmeni gibi rüzgarın yönüne göre yön değiştiriyorlar.

Bu konuda sanırım en başarılı olan da ilçe başkanı.

Aylar öncesi ilan ettiği ilçe başkanlığı adaylığını sağlamlaştırmak için şimdilerde örgüt içerisinde tasfiyeler başladı. Hiçbir yetkisi olmamasına karşın yanlışlarına karşı çıkan ilçe yöneticilerini etkisiz hale getiren başkan, şimdi de eski abilerini ve belediyeyi kullanarak ilçe başkanı olmanın hesabını yapıyor.

Belediye Başkanı Ahmet Aras’ın bu oyuna gelemeyeceğini biliyorum da o eski abiler ne yapar, bilinmez.

AYHAN ONGUN (Gazeteci-Yazar) 08.10.2019/BODRUM

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.