Kanser tedavisi sırasında ve sonrasında hastalarda kas güçsüzlüğü ve tedavinin yaratabileceği yorgunluk, hareket kabiliyetini sınırlayabiliyor.
Acıbadem Bodrum Hastanesi Tıbbi Onkoloji Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Hilmi Ege, özellikle son yıllarda yapılan araştırmaların gösterdiği gibi, düzenli egzersizin tedaviye yardımcı olduğunu anlatıyor.
Uzun soluklu bir tedavi süreci gerektiren kanser, hastaları hem ruhen hem de bedenen zorlayabiliyor. Dolayısıyla bu zaman içinde her türlü destek, tedavinin gidişatını olumlu yönde etkiliyor. Daha önceki yıllarda hastanın dinlenmesini sağlayabilmek adına fiziksel aktivite sınırlandırılabiliyordu. Ancak bu konuda son yıllarda yapılan araştırmalar tam aksini gösteriyor. Her hastaya özel olarak planlanacak egzersiz tedaviye yardımcı olabiliyor. Acıbadem Bodrum Hastanesi Tıbbi Onkoloji Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Hilmi Ege, düzenli egzersizin kanser hastalarında depresyonun ve yorgunluk hissinin azaltılmasına da yardımcı olabileceğine işaret ediyor. Elbette, herhangi bir hareket kısıtlılığı olmayan ve nefes darlığı gibi farklı bir sağlık sorunu nedeniyle doktoru tarafından egzersizin sınırlandırılmaması koşuluyla.
Bu konuda meme kanserli hastalarda yürütülen çalışmaları kanıt olarak gösteren Yrd. Doç. Hilmi Ege, “Fiziksel aktiviteyi düzenli yapan hastalarda ve özellikle hormon tedavisi olanlarda daha iyi sonuçlar alındığı görülüyor. Bununla birlikte, meme kanseri tanısından sonra ılımlı bir şekilde egzersiz uygulayan kadınların, hem nüks, hem de yaşam kayıplarının daha düşük olduğu ortaya konuyor.”
Hastaya uygun bir program olmalı!
Her hastanın egzersiz yeteneğini, tanı öncesindeki genel sağlık ve fiziksel durumunun yanında daha önceki egzersiz yapma kapasitesine göre değişebiliyor. Dolayısıyla doğru egzersiz programını belirlerken, tedaviye uygunluğu, güvenli olması ve elbette hastanın yapmaktan keyif duyacağı bir aktivite olmasına özen göstermek gerekiyor. Ayrıca herhangi bir programa başlamadan önce hastanın mutlaka doktoruyla görüşmesi ve bu konuda onay alması gerektiğinin altını çizen Yrd. Doç. Dr. Hilmi Ege şu bilgileri veriyor: “Hastanın yaşı, sahip olduğu hastalıkları, daha önceki egzersiz geçmişi, yaşam tarzı gibi birçok etken egzersiz programını etkileyecektir. Örneğin daha yaşlı hastaların çok daha yavaş ve düşük yoğunluktaki bir egzersiz programını takip etmesi çok daha yararlı olacaktır. Bununla birlikte kendi programını uygulamakta zorluk yaşayanların da fizik tedavi uzmanından destek alması çok daha etkin sonuçlara ulaşmasını sağlayacaktır. Tedavi sırasında yürütülen egzersiz programları hakkında da mutlaka tedavi ekibine bilgi verilmeli.”
Kaynağı Uzak Doğu’ya dayanan yoga, bugün tüm dünyada hem fiziksel, hem de duygusal rahatlama için sık tercih edilen yöntemlerin başında geliyor. Araştırmalar yoga uygulamasının kalp hızı, nefes alma, kan basıncı, metabolizma ve beyin aktivitesi gibi bazı fiziksel işlevleri geliştirdiğini gösteriyor. Yrd. Doç. Dr. Hilmi Ege, kişinin kendini iyi hissetme ve stresi azaltabilmek içi yoga ya da başka bir egzersizi denemeden önce, güvenli olduğundan emin olması ve mutlaka hekim kontrolünde olması gerekiyor.
Kişiye özel ve doğru bir egzersiz programının kanser tedavisi süresinde ve sonrasında hastaya sağlayacağı kazanımlar şöyle sıralanıyor: