Bodrum’da bir otelde düzenlenen toplantıya, Deniz Ticaret Odası Bodrum Şubesi, Bodrum Otelciler Derneği, Bodrum Profesyonel Otel Yöneticileri Derneği, TURSAB Bodrum Şubesi, Öz Büro İş Sendikası ve sektör temsilcileri başta olmak üzere 40’ın üzerinde katılım oldu.
Toplantıyı AK Parti Bodrum İlçe Yönetim Kurulu üyelerinde Bodrum Profesyonel Otelciler Derneği Başkanı Serdar Karcılıoğlu, koordine ederken, AK Parti Muğla Milletvekili Nihat Öztürk, Bodrum AK Parti İlçe Başkanı Macit Gündoğdu ve Bodrum Koordinatörü Hamza Akercan’da takip etti.
Cumhurbaşkanlığı Halkla İlişkiler Başkanı İlker Astarcı’nın toplantıya referanduma konu olan Anayasa maddeleri konusunda görüş bildirerek başladı. Astarcı görüşlerini kısaca şöyle özetledi;
Onlarca yıldır gündemde tartışılan sivil Anayasa konusunun en önemli bölümü “Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi” ile çözülecek inşallah diyerek görüşlerini açıklamaya başlayan Astarcı “18 Maddelik yeni Anayasa paketi 18 Nisan’da milletimizin önüne konulacak sandıkla oylanacak. Bu referandum asrın kararı olacak. Partizanlığın ötesinde devlet-millet bilinciyle oluşacak yönetim sistemi özellikle 15 Temmuz sonrasında ihtiyaçtan daha öte bir hale gelmiştir. Adeta bu konu bir beka meselesidir. 16 Nisan’da inşallah asil Türk milleti oylayacak.” Dedi
TASARRUFLARI KRİZ VE KAOSLARLA SİLKELENEN BİR DEVLET OLMAYACAĞIZ
Türk Milleti tarihi boyunca 5 Anayasa yazmıştır tespitini yapan Astarcı “1876 yılında yazılan Kanun-i Esasi, 1921 ve 1924 yılında yazılan Teşkilatı Esasi’ye değinip geçiyorum. 1961 ve sonrasında 1982 yılında yazılan anayasalarımız var. Son iki Anayasa’nın ortak özelliği darbe Anayasaları olmalarıdır. Ülkemizin Başbakanı, bakanları ve binlerce masum vatandaşında canına kast eden bu iki Anayasa yazılmıştır. Şimdi soruyorum hani Anayasa devletle milletin arasında ki toplumsal mutabakattı. Bu Anayasaların neresinde var, toplumsal mutabakat. Böyle ortamlarda yapılan Anayasalar yamalı bohça Anayasa’larıdır. 1982 Anayasa’sı yapılıktan sonra 17 kez düzenlenmiştir. Bugüne kadar 113 maddesi değiştirilmiştir. Darbecilerin yaptığı Anayasa’dan ne hayır gelir. Bu Anayasa şimdiye kadar kaos, kriz ve zaman kaybından başka bir şey üretmemiştir. Tasarrufları kriz ve kaoslarla silkelenen bir devlet olmayacağız” Dedi.
Son 67 yıla baktığımızda bu ülkede 48 hükümet kurulduğunu görüyoruz diye sözlerine devam eden Astarcı, “Bir hükümetin ortalama ömrü 16 ay olmuş. Hatta bir aylık bir haftalık hükümetler olmuş Türk Siyasi hayatında. 16 Ayda bir seçime gidilir mi? Bir seçimin maliyeti partilere yapılan yardımlar ve özel sektör harcamaları bir yana tam tamına 2 milyar liradır. Çift başlılıktan oluşan maliyetlere Cumhurbaşkanı-Başbakan sıkıntıları bir yana, koalisyon krizleri başları 3’e 5’e çıkarmıştır. Hatırlayın Cumhurbaşkanı Sezer ve Başbakan’ın yaşadığı MGK krizinin maliyeti 630 milyar liradır. Kimin cebinden çıkıyor bu paralar. Bir gecede faiz oranı % 7500’e çıktı. Akabinde 14 bin 500 şirket battı bu ülkede. Tam devlet-millet biraz kendini topluyor, bir kriz, olmadı kaos. Siyasi istikrar çok önemli. 16 Nisan çok önemli. Gelinen noktayı tekrar ediyorum. Bu nokta bir beka meselesidir. Bu millet siyasi istikrar gördüğünden neler olduğunu son 15 yılda gördü. Türk tipi başkanlık sistemi yani Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi bizim geleceğimizdir.” Dedi.
Yaklaşık bir saat boyunca referanduma konu olan 18 Anayasa maddesi hakkında düşüncelerini ifade eden Cumhurbaşkanlığı Halkla İlişkiler Daire Başkanı İlker Astarcı, toplantı sonrasında, yaklaşık 30 STK temsilcisiyle görüş alışverişi yaptı. Toplantı, 2016 Yılında Turizm gelirleri konusunda yaşanan kriz ve gelir kaybının sonrasında yaşanan maddi manevi maliyetleri masaya yatırılıp, çözüm önerilerinin tartışıldı.
CUMHURBAŞKANIMIZA DOĞRU RAKAMLAR VERİLMİYOR
Turizm sektöründe siyaset en son konuşulan konudur diye sözlerine başlayan Bodrum Profesyonel Otelciler Derneği Başkanı Serdar Karcılıoğlu, “Bu toplantıya gelirken ülkemizin mutlak lideri olan Sn. Cumhurbaşkanımıza en yakın bir ismin buraya gelmesi bizi sevindirdi. Çünkü Turizmle ilgili sorunlarımız en doğru haliyle Cumhurbaşkanımıza gider umuduyla burada bulunuyoruz. Düşüncemiz Cumhurbaşkanımızın Turizm konusunda en doğru şekilde bilgilendirilmesidir. Cumhurbaşkanımıza doğru rakamlar verilmiyor. Kısa bir örnek vermek gerekirse kurumlar bugüne kadar Türkiye’ye gelen turist sayısını 41 milyon olarak açıklıyor. Ama durum böyle değil. Sadece geçen yıl Türkiye’ye gelen turist sayısı 11 milyon azaldı. Diğer taraftan Turizm tanımına uygun olarak Türkiye’ye gelen turist sayısını 18 milyon civarındadır. Gerçekçi olmayan bu rakamlar yatak sayısına düşen turist sayısını suni bir sayı sağlıyor. Oysa durum bu değil. Cumhurbaşkanımıza şişirilmiş bu rakamlar iletilince, yaşadığımız büyük kriz sonrasında feryadımızın devletten ihtiyacımız olmayan bir yardımı-desteği istediğimiz durumunu oluşturuyor.” dedi.
TURİZM SEKTÖRÜNDE HİZMET VEREN HEMEN HERKES İFLASIN EŞİĞİNDEDİR
Ama sahada ki fiili durum bu değil, tespitini yaparak sözlerine devam eden Karcılıoğlu, “Türkiye’ye gelen gerçek turist sayısı olan 18 milyon turistten yolu çıktığımızda, yaşanan 11 milyonluk kayıpla birlikte fiiliyatta ülkemize giriş yapan turist sayısı rakam 7-8 milyon turisttir. 1,5 milyon yatak sayısı olan sektöre bu durum bir faciadır. Bu facianın arkasından ancak şu söylenebilir. Turizm sektörün de hizmet veren hemen herkes iflasın eşiğindedir. Bizim derneğimize üye olan çok sayıda üst düzey yönetici işsiz. Bu aynı zamanda şu demek. Tesisler kapalı ve ara kadroların tamamı da işsiz.” diyerek, sizinle paylaştığımız bu bilgilerin Cumhurbaşkanımıza ve ilgili bakanlıklara iletilmesi bizim için çok önemli dedi.
YENİ TAHSİS YENİ TESİS İSTEMİYORUZ. ELİMİZDEKİLERİ KORUYALIM YETER
Arkadaşlarımızın endişesi 2019’u ekonomik varlıklarını sürdürerek bulamayacağı endişesidir diyen Deniz Ticaret Odası Başkan Yardımcısı Arif Yılmaz “Bizim şuan tek hedefimiz var. Belirli bir alt yapısı ve sayısı olan Turizm tesislerimiz var. Biz toparlanacağımız güne kadar bu tesislerimizin kaç tanesini ayakta tutabileceğiz endişesi var. İhtiyacımız olan bilgi devlet-hükümet bu ayakta kalmayı sağlayacak olan her geçen gün ağırlaşan yüklerin ne kadarını sırtımızdan alacak. Bu desteklerin nereye gideceği de çok önemli. Tesislerin haricinde herkes operatörler, uçak şirketleri ve diğerleri bu desteklerden yararlanıyor. Ama Turizmci belgesi almış ve bu belgeyi tesisinin duvarına asmış olanlar bu desteklerden maalesef yararlanamıyor. Siz Cumhurbaşkanımıza çok yakınsınız, bu konuyu kendisine özellikle iletin. Turizmi geliştireceğiz diye yeni tesisler için tahsis ve teşvikler verilmesin. Asla yapılması mevcutları korumayı başaralım yeter. Zannediliyor ki sadece son dönemde yaşananlardan sıkıntılar yaratılıyor. Anadolu ticaretini yapıyor. Buğdayını nohutunu satıyor, tezgahını çeviriyor. Ama biz binlerce kilometre uzaktaki bir savaştan dolayı Bodrum sokaklarında bir anda şok manzaralarla karşılaşıyoruz. Bodrum Suriyelilerin Avrupa’ya geçiş noktası oldu ve bizim yatçılık sektörümüz bitirdi. Biz bu her durumu devletin kurumlarına iletiyoruz. Altı ay boyunca yaşanacak olumsuzlukları ilettik. 30 Yıllık birikimlerimiz yok olmasın mücadelesindeyiz. Toparlanma döneminde karşılaşacağımız talebe, arzı sağlayacak tesislerimiz elimizde kalmalı. Birde ulusal söylemler de Turizm açısında çok etkili. Maalesef ki kriz yaşadığımız ülkelerin portakalını bıçaklayan, ineğini kesen bir kitle var toplumumuzda. Gerilimlerin üzücü bir olay yaşanması ihtimali bizi ürkütüyor. Geçici çalışanların yapacağı bir cengaverliği çok zor temizleriz.” Dedi.
HÜKÜMETTE, CUMHURBAŞKANIMIZ DA TURİZM SORUNLARIYLA DERTLENİYOR
Konuşmacılardan sonra söz alan İlker Astarcı, “Son 15 yıl içerinde devletimiz sağlık ve eğitim konuları üzerinde yoğunlaştı. Kaynaklarını ve bütçe gelirlerini bu iki konuya yoğunlaştırdı. Yeni dönemde yanlış, eksik ve çarpıtılmış bilgilendirmeleri ortadan kaldırarak, sağlıklı bir şekilde filtrelenerek Turizm politikaları belirlenecektir. Sayın Cumhurbaşkanımız da bu konuda her fırsatta somut ve sonuç odaklı yapacağından emin olun. Ben burada bana aktardığınız bilgilerin somut bilgiler ve başlıklarla hazırlamanızı ve bana ulaştırmanızı rica ediyorum. Bu konuda problemleri en ve somut önerileri Sayın Cumhurbaşkanımıza ve Turizm Bakanımıza ileteceğim ve takibini yapacağım. Yeni sistemde meclisin ve bakanlıkların elini bağlayan vesayet ortadan kalkınca problemleri çok daha kısa çözümler üretilecek.” Dedi.
Toplantı Bodrum liman manzarası önünde, fotoğraf çektirilerek son buldu. Astarcı programına Bodrum Muhtarlarıyla yaptığı toplantıyla devam etti.
İlker Astarcı kimdir?
Aslen Eskişehirli olan İlker Astarcı, 1975 Belçika doğumlu. Eğitimini Belçika’da Uluslararası Ticaret Eğitimi konusunda tamamlayan Astarcı, çalışmalarına 2004 yılından bu yana Türkiye’de devam ediyor. İstanbul’da 4 yıl boyunca özel bir kuruluşta ihracat müdürlüğü yaptı. Sonrasında İstanbul Büyükşehir Belediyesinde genel müdürlük görevinde bulundu. Akabinde Başbakanlık’ta dış ilişkiler başkanlığını yürüten Astarcı, 2 yıldır Cumhurbaşkanlığı Halkla İlişkiler Daire Başkanlığını yürütüyor. Evli 3 çocuk sahibi olan Astarcı 4 yabancı dil biliyor.
