Sevgili okurlar, katılımın beklenenden yüksek olduğu, heyecanlı ve demokratik bir Kent Konseyi seçimli genel kurulunu geride bıraktık.
Gerek genel kurul öncesi kulislerde, gerekse genel kurul sırasındaki hareketlilikte beni en çok mutlu eden görüntü, tüm katılımcılardaki Bodrum heyecanıydı. Belediye başkanımız Tamer MANDALİNCİ, bir yandan yağmurun getirdiği sorunlarla uğraşırken, bir yandan da Kent Konseyi genel kurulundaki heyecanı paylaşması çok anlamlıydı.
Her ne kadar genel kurulun yapılması yöntemine ilişkin ufak tefek sorunlar yaşandıysa da, başta Kent Konseyinin mevcut yönetiminin ve atanmış çalışanlarının gayreti çok önemliydi. Ama en önemlisi de demokratik olgunluğun yarattığı güçlü mesajlardı.
Bodrum Mavisinin Efe’si Arif YILMAZ’ın mücadele ruhunun ısıttığı Heradot Kültür Merkezine, yağmura rağmen koşa koşa gelen Bodrum sivil inisiyatifi temsilcilerinin yanı sıra, içinde Bodrum sevdası olan izleyiciler de tablo gibi bir güzellik oluşturdu.
Mimar Gamze TÜRK OĞUZ başkanlığında oluşan yeni Bodrum Kent Konseyi Yürütme Kurulunun kararlılığı, doğrusu daha güzel bir Bodrum için dikkat çekecek düzeydeydi. Seçim öncesi umuyordum, ama şimdi biliyorum ki, Bodrum Kent Konseyi ve tüm bileşenleri, Bodrum kusursuz olsun diye ellerinden geleni yapacaklar. Başta Bodrum Belediyesi olmak üzere tüm kent yönetimi sorumlularına, sorunların çözümünü içeren projelerle katkı koyacaklar. Nitekim Belediye Başkanımızın Kent Konseyine verdiği önem de, güzel yarınlara yelken açılacağının habercisiydi.
Bazı dostlarım bana Zalimcan’ı sordu. “Mutlaka gelmiştir, akşam görürüm muhtamelen” dedim. Ben malımı biliyorum. Gecenin geç saatlerinde biten seçim sürecinden sonra eve döndüğümde başköşeye kurulmuş gördüm Zalimcan’ı. Alaycı bir gülümsemeyle karşıladı önce ve sabah saatlerinde başlayan süreci, görmediğim yönleriyle aktardı bana.
Zalimcan’ın anlattıklarının birçoğunu buraya yazmayacağım elbette. Çünkü olaylara çok boyutlu ve ayrıntılarda gizlenen enteresanlıklar ekseninden bakıyor. Onun bu bakış açısının yeri, bu köşe değil. Ama söylediği bir şey beni etkiledi doğrusu. “Liyakatin tutuşturduğu bir çoban ateşinin alevlendiğini gördüm” dedi. Ben de inanıyorum ve zaman içinde göreceğiz.
Şimdi Bodrum zamanı. Önümüzde çözülmesi gereken yığınla sorun, beklenmedik gelişmelere gebe bir gelecek var. Ama bir o kadar da kararlı ve güçlü, heyecanla ve bilgiyle dolu Bodrum kent paydaşları dimdik ayakta. Bu malzemeyle, bu sorunlar mutlaka çözülecek ve daha aydınlık Bodrum sabahlarına uyanacağız, kimsenin kuşkusu olmasın.
Rahat uyu Arif YILMAZ. Bodrum sahipsiz değil, senin mücadele gücün ve kararlılığın, topuklu ya da topuksuz onlarca Bodrum’un Mavi Efesinin kalbinde yaşayacak. Hadi gari.. Şimdi çalışmak zamanıdır..
PAYDAŞ OLUN, GÜÇLÜ OLUN, AYDINLIK GÜNLER ZATEN SİZİN OLACAKTIR..