TOKİ’yi istemeyenleri Monşerler diye nitelendiren Öztürk “Bodrum’da yapılacak olan TOKİ’ye karşı olanları önemsemiyoruz. Monşerler kendi evlerinde oturmaya devam etsinler” dedi.
AKP İlçe Başkanı Çiğdem Demiralp ve bazı partililer ile Bodrum’da gazetecilerle kahvaltıda bir araya gelen Öztürk “Bodrumun ne istediğini anlamaya geldim” demesi üzerine Ayhan Karahan “Siz anlayamazsınız da, Bodrumluların ne istemediğini ben size aktarayım sizin bölgemize yönelik iki muhteşem projenizi kesinlikle istemiyor. Birisi Külliyat Projeniz, diğeri TOKİ saldırınız” dedi. Karahan’a gazeteci olup olmadığını soran Öztürk Bodrumca Gazetesini temsil ettiğini ve Taraf Gazetesi köşe yazarı olduğunu ayrıca Bodrum Yurttaş İnisiyatifi sözcüsü olduğunu söyledi.
ÖZTÜRK: “SİYASET YAPIYORSUN.”
Karahan devamında AKP’nin Bodrum’a düşman politikalar yürüttüğünü, Bodrum ile AKP projelerinin çoğunu yargı yoluyla durduklarını örneklerini vererek söyledi. Öztürk, Karahan’a “TOKİ nedir” diye sordu. Karahan’da “Yağmadır, tahribattır. Erdoğan Bayraktar’dır, onun oğlu Abdullah Oğuz Bayraktardır, 17-25 aralıktır. Bayraktar servetini TOKİ‘den elde etmiştir” yanıtı verince, Öztürk “Siyaset yapıyorsun” dedi. Bunun üzerine Karahan’da peki siz sayın Öztürk plaj voleybolu mu oynuyorsunuz diye yanıt verdi. Gerginliğin arttğı bu anlarda Özürk “Bu kadar siyaseti seviyorsan 2019 seçimlerinde milletvekili adayı ol.” serzenişinde bulunurken, Karahan “Siyasette, ticarette size yakışır” yanıtını verdi.
KARAHAN: “ÜLKEMİ VE BODRUM’U SEVDİĞİM İÇİN AKP DÜŞMANIYIM”
Öztürk “Niye bu kadar AK Partiye düşmansınız. AK Parti uygulamalarına, AK Partili işadamlarının yatırımlarına niçin bu denli karşısınız” diye sordu. Karahan’da “Ülkemi ve Bodrum’u çok sevdiğim için” yanıtıyla karşılık verdi. Devamında Öztürk’ün AK Parti döneminde turizmin yükselişe geçtiği iddialarına karşılık niteliğinde “Niçin Bodrumlu turizmcinin bundan haberi yok. Turizmci perişan. Sayenizde bu sezon daha da kötü geçecek. Sorumlusu sizsiniz” görüşünü öne sürdü. Öztürk de partisinin turizme düşman olmadığını dile getirdi.
ÖZTÜRK. BİRİLERİ İSTEMİYOR DİYE BUNDAN VAZGEÇMEYECEĞİZ.”
Konu tekrar TOKİ‘ye döndüğünde, “Öztürk birileri istemiyor diye bundan vazgeçmeyeceğiz. Mumcular’da bu kadar sorun var iken, Mumcular çöplüğe dönerken STK’lar neredeydi” diye sordu. Karahan’da “Mumcular zaten en olmazıdır. Yarımadanın tek tarım havzasıdır. Her tarafı betonla doldurulsun. Sonra sel felaketi olduğunda ilahi takdirat, kader densin. Yarımada da 700.000 hektar tarıma dönüşebilecek arazi var. Ama siz gözünüzü; meralarımıza, ormanlarımıza, yeşil alanlarımıza, hazine arazilerimize dikmişsiniz” demesi üzerine Öztürk “STK’lar bu nedenle sevilmiyor. Sen Muğla Büyükşehir’in yanlış uygulamalarına niye çıkmıyorsun” eleştirisi üzerine, Karahan da “Ben Muğla Yurttaş İnisiyatifi değil, Bodrum Yurttaş İnisiyatifi sözcüsüyüm. Ayrıca siz TOKİ belasını sadece Mumculardan ibaret gösteriyorsunuz. Bir hafta önce Bağla’da Dinazor Burnu’ndaki yeşil alanda 250 dönümlük, onun arkasındaki Bank Ev Sitesinin bitişiğindeki yeni yeşil alan olan 970 dönümlük alanda gizli TOKİ faaliyetiniz var” demesi gerginliği daha da arttırdı. Öztürk bunun üzerine Karahan’a artık söz vermeyeceğini bildirdi. Karahan’da bu tavır üzerine toplantıyı terketti.
ŞEN GELDİ, MONŞER DİYEREK GİTTİ…
Nihat Öztürk, Bodrum’dan, “Provakatörler Bodrum halkından özür dilemeli. Sanki AK Parti’nin turizmin farkında olamadığına dair bir algı yaratılmaya çalışılyor. TOKİ’ye karşı çıkanları önemsemiyoruz. Monşerler evinizde oturunuz. Öztürk, TOKİ projesiyle evi olmayan Bodrumlu vatandaşların bir çoğunun 250 lira taksitle ev sahibi olabileceğini vurgulayarak, “Şuan Bodrum’da 500 ev yapsak 10 bin başvuru olacağından eminim. Bodrum’da yapılacak olan TOKİ’ye karşı olanları önemsemiyoruz. Monşerler kendi evlerinde oturmaya devam etsinler. Vatandaşlarımızın istekleri doğrultusunda bu proje hayata geçecektir. Biz, Bodrum’un hizmet sektöründe çalışanlarında ev sahibi olmasını istiyoruz. TOKİ binaları 5-6 katlı olmayacak. Evler, Bodrum planlarına, dokusuna ve mimarisine uygun şekilde projelendirilecek” diye kaydetti.
Şaka gibi ya.Böyle siyasetçilik olumu? Herkes senin gibi düşünmedi diye Monşer deyip git.Aman Tayyip Erdoğan duymasın. Hemen onu Ak Saraya çağırır. Yanlış anlamayın bu dediğimi. Ağzına biber sürer. Siyasetçi böyle tahammülsüz olunca… Artık kendi aklımıydı, başkasının verdiği akıl mıydı? Bilemiyorum. Keskin sirke küpüne zarar olmuş bu…
Sayın Karahan’ın eleştirileri oldukça yerinde ve tartışılmalıdır. Tartışmak yerine susturmayı seçen zihniyetin memlekete kazandıracağı hiç bir şey olmadığı gibi kaybettirirde. Aslında burada ki sorun tahammülsüzlük değil. Zaten suçluluk pisikolojisi ile gider ayak hemen suçlama yoluna gitmiş. O ortamda karşılıklıyken tartışsaydın derler adama. O ortamda tartışma sonra uzaklaştıktan sonra açıklama yap. Kendisini çok düşürmüş milletvekili. Ülkeyi bunlar mı yönetiyor diye hayıflanıyor insan. Vah zavallı Türkiyem.