Bodrum’un ayakta kalan değerlerinden Dinçer Özkeskin’le bütünleşen “Palmiye İşletmesi”, 40 yıllık bir ticari başarı hikayesidir.
Bodrum’un geçmişten bugüne değişmeyen sembollerinden biri olan Palmiye, yalnızca bir mekan değil aynı zamanda bir yaşam alanıdır.
Bu işletme, Bodrum’un merkezinde, Belediye Meydanı’nda tam 40 yılı aşkın süredir varlığını sürdürüyor. Palmiye, bugüne kadar tarihine değer katmış, birçok anıya ev sahipliği yapmış ve her daim dimdik ayakta kalmayı başarmış nadir işletmelerden biridir. Ve bu başarının arkasında, adanmışlığı ve vizyonuyla Dinçer Özkeskin’in imzası bulunmaktadır.
Dinçer Özkeskin ile tanışma: Bir dostluğun başlangıcı
Dinçer Özkeskin’i ilk olarak 1987-1988 yıllarında tanıdım.
O dönemde Bodrum’un futbol sahalarında boy gösterirken yollarımız kesişti.
Dinçer, futbol bilgisiyle fark yaratan bir yöneticiydi. Bodrumspor’un 3. Lig’e yükseldiği dönemdeki efsanevi kadronun parçası olan Özkeskin, amatör liglerden profesyonel liglere kadar spor dünyasındaki hemen her detayı bilen ve takip eden bir isimdi. Futbol sahalarında başlayan arkadaşlığımız zamanla dostluğa dönüştü.
Bu dostluk sadece futbol sahalarında kalmadı; ticaretteki mücadelesini de yakından görme fırsatım oldu.
Palmiye Pastanesi, Bodrum’un merkezi bir adresi haline gelen nadir işletmelerden biridir. Öyle ki, bir dönemde Bodrum çarşısında bir adres tarif etmek isteyenler, mutlaka Palmiye Pastanesi’ni referans alırdı. Zamanla Palmiye’nin faaliyetleri genişledi; mekan bir pastaneden çok daha fazlasına dönüştü.
Dinçer Özkeskin, Bodrum’un gece hayatına ve gastronomisine damga vuran mekanlar işletmeye başladı. Tarihi Han Restoran’dan, Bodrum’un çıtasını yükselten gece kulüplerine kadar birçok işletme onun yönetiminde Bodrum’a değer kattı.
Bu mekanlar, yalnızca yerel halkın değil, dünyanın dört bir yanından ünlü isimlerin uğrak noktası oldu.
Sting ve Dustin Hoffman gibi dünya çapında tanınmış isimler, Dinçer Özkeskin’in misafirperverliğini tattı.
Bodrum’un gece hayatında bir dönüm noktası olan bu işletmeler, Dinçer Özkeskin’in vizyoner yönetimiyle Bodrum markasına büyük katkı sağladı.
Zorluklarla sınanan bir başarı öyküsü…
Ancak her başarı hikayesi gibi Palmiye’nin de zor zamanları oldu. 1999 Marmara Depremi, yalnızca büyük bir coğrafi yıkıma neden olmakla kalmadı; aynı zamanda yerli turizmi derinden sarstı.
O dönemde yerli turistlere ve yerli sosyeteye hitap eden Han gece kulübü gibi işletmeler büyük ekonomik zorluklarla karşı karşıya kaldı. Bu süreç, Dinçer Özkeskin için ciddi bir sınav oldu. Ancak, onun mücadeleci ruhu ve ticari zekası, bu krizin üstesinden gelmesini sağladı. Kendisine “Mücadeleyi bırakma. 10 yıl geriye düşsen de, yeteneğinle 10 yıl ileriye gidebilirsin,” demiştim.
Bugün, bu sözlerin ne kadar doğru olduğunu bir kez daha görüyorum.
Bugüne kadar dimdik ayakta…
2024 yılı itibarıyla Palmiye, Bodrum’un yaz-kış açık kalan nadir işletmelerinden biridir. Turizmin mevsimsel döngülerine rağmen, Bodrum’un kalbinde ışıklarını hiçbir zaman söndürmeyen Palmiye, yalnızca ticari değil, aynı zamanda toplumsal bir başarı örneği sunuyor.
Bodrum’un zorlu ticari dinamiklerinde bile dürüstlük ve şeffaflık ilkelerinden ödün vermeyen Dinçer Özkeskin, yalnızca kendi markasına değil, Bodrum’un ticari kültürüne de büyük katkılarda bulunmuştur.
Dinçer Özkeskin ve Palmiye’nin başarısı, yalnızca işletme dünyasına değil, Bodrum halkına da ilham olmalıdır. Yerel yönetimlerin ve ticaret odalarının, böyle bir başarıyı ödüllendirmesi ve örnek göstermesi gerekir. Çünkü Palmiye, yalnızca bir işletme değil, Bodrum’un tarihine ışık tutan bir semboldür. Bodrum’un markalaşmasında payı olan bu değer, her türlü takdiri hak etmektedir.
Dimdik Ayakta Bir Değer…
Dinçer Özkeskin, Palmiye markasını 40 yıl boyunca ayakta tutarak bir başarı hikayesi yazdı. Bu hikaye, ticari vizyon, mücadele azmi ve dürüstlüğün zaferidir.
Bodrum’un geçmişine ve geleceğine değer katan Palmiye, bugün hala herkesin uğrak noktası olmaya devam ediyor.
İşte bu yüzden Dinçer Özkeskin ve Palmiye, yalnızca bir işletme değil, bir kültürdür.
Bodrum’a yolu düşen herkes, Palmiye Restoran’nın ışığı altında bu kültürü yaşamalıdır.