arena haber arena bodrum haber arena bodrum gazetesi bodrum haber bodrum haberleri bodrum gazeteleri bodrum yerel haber bodrum güncel haber bodrum gündemi bodrum haber siteleri bodrum kent haberleri bodrum sağlık bodrum eğitim bodrum asayiş bodrumspor bodrum güncel bodrum yerel gazeteleri bodrum belediyesi bodrum kaymakamlık bodrum devlet hastanesi bodrum kültür sanat haberleri bodrum ekonomi bodrum turizm bodrum gazeteleri
DOLAR
34,5424
EURO
36,0063
ALTIN
3.006,41
BIST
9.549,89
Bodrum Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Bodrum
Parçalı Bulutlu
7°C
Bodrum
7°C
Parçalı Bulutlu
Pazartesi Açık
12°C
Salı Açık
14°C
Çarşamba Açık
16°C
Perşembe Açık
15°C

Burnumuzu “Yoktan”, Kalabalıkları “Çoktan” Kurtarmanın Yolu…

Dün sabah güzel bir kahvaltı sonrası yeni umutlarla ve keyifle tam evden çıkacaktım ki kapıda Zalimcan’la burun buruna geldik.

Ayıp olmasın diye buyur ettim mecburen. Biraz güldürdükten sonra eteğindeki taşları dökmeye başladı tabi. Anlattıkça bunaldım, sustukça sıkıldım. Yahu arkadaş memlekette doğru dürüst bir haber olmaz mı ? Muğla Menteşe’den başladı, Dalaman’a geçti. Fethiye Ölü Deniz’den bahsederken Marmaris kıyılarına atladı. Deştin’den, Akbelen’den, Latmos’tan derken Torba kavşağına geldi “dur“ dedim artık. Çünkü acık daha Gündoğan’a doğru gitse ormanın içine yapılmak istenen turistik tesislere bulaşacak biliyorum. Hani Yokuşbaşı’ndan aşağıya inse, benim de yüreğime inecek.

Siyaset mekanizmasının, halkta karşılığı kalmayan komikliklerini de en ince ayrıntısına kadar anlattı ama biliyorsunuz burası siyaset köşesi değil. Yok şuraya siyaset bulaşmış, yok ona söz verdiği halde destek vermemiş, yok il ve ilçe yönetimleri yeniden şekilleniyormuş. Dinledim dinledim.. “Eeee” dedim, “bana niye anlatıyorsun ki bunları, her ne kadar bir yanım siyasete yüzünü dönmüşse de koltuk için bu kadar küçülmeyi göze alacağımı mı düşündün ? Hem sen bilmiyor musun ki toplumun hemen her kesiminde konuşulan tek şeyin haktan ve halktan yana temiz siyaset yapacak insanların arandığını ?” Böyle çıkışınca sustu elbet.

Doğru dürüst planlama yapılmazsa, 86 milyon nüfuslu Türkiye’nin üç buçuk milyon nüfuslu Uruguay’dan hayvan ithal ederek ülkemizdeki aç kalan nüfusa ucuz et yedirme durumuna düşersiniz. Bu kadar tarım alanımız varken insanlar pazardan çürük meyve sebze toplamaya çalışıyorsa, “kurum görüşü” adı altında verilen “fetvalarla” tarım ve orman alanlarımız çılgınca yok ediliyorsa, denizlerimizden balık çıkarmak yerine yatlarımıza marina yapmayı tercih ediyorsak, sonra da balığı Norveç’ten, Senegal’den alıyorsak, susuzluktan birbirimize silah çekme düzeyine gelmişsek, bir yerlerde yanlış yapıyor olabilir miyiz ?

Hele yapılaşma kültürümüzü konuşursak, durum iyice berbat. Dost acı söyle ama bin yıllar geçmesine rağmen hala göçebe zihniyetinden kurtulamamış bir topluma ne kanun işe yarar, ne de imar planı. Oysa ki üzerine oturduğumuz Anadolu coğrafyasında kurulan kentlere bir baksak, neyin doğru neyin yanlış olduğu apaçık ortada. Selçuk’taki Efes’i, Kuşadası’ndaki Miletos’u, Priene’yi şöyle kabaca incelerseniz ne demek istediğim anlaşılır. Hadi o kadar uzağa da gitmeyelim derseniz Milas’taki Herakleia’ya, daha düne kadar yaşamı barındıran Fethiye’deki Kayaköy’e bakın. Oralar da mı uzak geldi ? Yahu o zaman üzerinde oturduğumuz Halikarnassos’a, Pedasa’ya, Telmissos’a, Termera’ya da mı bakmadınız hiç ?

Allahtan Efes’e, Kayaköy’e, Milet’e, Pergamon’a dokunmamışız da, geçmişin aklını bugün önümüze koyabilecek fırsatımız oluyor. Bodrum’u ise ne siz sorun, ne de ben söyleyeyim. Güne güzel başlamaya karar vermişken Zalimcan sayesinde simsiyah bulutlar kapladı Yahşi Koyu’nu diye sizin de gönlünüzü karartmayalım. Çünkü düşündükçe ve gördükçe insan çileden çıkıyor. Hep o uzaylıların yüzünden oldu bunlar zaten.

Bak kardeşim; yaşadığın coğrafyada tarım yapmazsan aç kalırsın, var olan ormanlarını yok edersen yağmurların biter oksijensiz kalırsın, denizlerine lağım akıtırsan balık yiyemezsin denize uzaktan bakarsın, geçmişten kalan kentlerine / eserlerine / kültürüne / folklorüne küsersen turizm yapamazsın, her yere inşaat yaparsan okul / hastane / park / otopark / pazaryeri yapacak yer bulamazsın, üretilecek bir ürünün olmazsa ticaret yapamazsın, “tüm bunları bir araya getirip adam gibi planlama yapmazsan önünü göremezsin, dümeni kırılmış gayık gibi kayalarda alırsın soluğu”.

Özen, Güven ve Liyakatle bezenmiş, Baştan Aşağı Planlama ipine sımsıkı tutunmadıkça burnumuz “yoktan”, kalabalıklarımız “çoktan” kurtulmaz diyelim yetsin gari. Zalimcan da tası toprağı toplayıp gitti zaten. Bize de simsiyah bulutlarla kaplı Bodrum’a, her şeye rağmen Balıkçı’nın “Merhaba”sını yapıştırmak kaldı.

AKILLA BAKIN, PLANLA DAVRANIN, TOPRAK YİNE SİZİ DOYURACAKTIR..

Yazarın Diğer Yazıları
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.