Bodrum bundan böyle, sadece tatil ve eğlence merkezi değil, aynı zamanda bir spor kentidir.
Başka bir deyişle geçtiğimiz Perşembe günü Pendikspor ile oynadığı play-off finalini 2-1 kaybederek süper ligin kapısından dönen Bodrumspor ile Bodrum’da yeni bir dönem başlamıştır.
Öncelikle Bodrumspor’un deneyimlediği bu sonucun oluşmasında emeği geçen herkese tekrar teşekkürler.
Geçen sezon 1.Lige çıkıldığında hedefin ligde kalmak olduğu bir planlamanın ardından; önce sezon içinde direk çıkılacak sıralamayı yakalamak, sonrasında ardı ardına kaybedilen 4 haftanın sonrasında her şey bitti derken play-off grubuna kalmak ve final oynamak, süper ligin kapısından dönmek, en kısa tarifiyle eldeki imkanları en verimli şekilde değerlendirmek şeklinde ifade edilebilir.
2022-23 futbol sezonu analitik olarak da değerlendirildiğinde, oldukça verimli ve başarılı geçmiştir.
Bodrumspor, taraftarın ve kasabanın yürüyüşteki yüksek performansla birlikte oluşan süper lig beklentisine tam anlamıyla cevap veremese de, duyguları ve gönülleri yüksek oranda tatmin etmiştir.
Diğer taraftan; Bodrumspor’un futbol şubesi özelinde veya başarıdan başarıya koşan Çağdaş Bodrumspor ile besketbol ve Yalıkavakspor ile hentbol genelinde başarılarla geçen sezonu, Bodrum’un spor politikasının olduğu sonucuna bağlamak pek de mümkün olmayan bir durumdur bence.
Tüm bunlar küçük çalışma gruplarının bireysel başarılarıdır. Net şekilde söyleyebilirim ki, bu kasabanın sürdürülebilir bir spor politikası yok.
Kasabanın hangi konuda sürdürülebilir politikası/politikaları var ki! Oda ayrı konu.
Ayrıca sürdürülebilir kelimesini de yorduk, yıprattık, çekiştirdik, sündürdük, hatta tükettik. Yakında da tamamen anlamını yitirmesinden korkuyorum.
Niye mi? Sürdüremediğimiz her konunun üzerini örtmek için kullanır olduk da ondan.
Bu korku sadece Bodrum için değil, Muğla için geçerli.
Hayatı kolaylaştıran ve anlaşılabilir kılan bu kelime, mesela Eskişehir’de kıymetini koruyan bir kelime. Kent adeta 20 yıldır bir istikrar abidesi.
Konuyu dağıtmayalım, derdimiz kelimeyle değil. Derdimiz kelimenin anlamını idrak edemeyen/ edememiş yöneticilerle..
***
Yazının ilk bölümü 2 gündür bekliyor. Neden bekliyor? Bodrum Belediyesi Bodrumspor kongresinin yapılmasını.. Oraya bağlarım demiştim, neler oldu neler..
Kongre bu sabah saat 11:00’de yapıldı. Yapıldı yapılmasına da, sonuçları itibarıyla çok enteresan durumlar hasıl oldu.
B.B.Bodrumspor’un yakaladığı başarının nasıl sürdürülebilir kılınacağı konusunda bir içerik beklerken, düşünürken bambaşka bir durumla karşılaştık.
Sıradan, olağan bir kongrede değil, “akıl oyunları” içinde bulduk kendimizi..
Yeşil Beyazlı armadanın futbol şubesinin şirketleşmesiyle geçen yıldan bu yana ötelenen %20’lik kulüp hissesinin karşılığı olan bedelin, Fikret Öztürk’e ödenmemesi yaşanan en önemli sorun oldu bu kongrede.
Play-off final maçının ardından sosyal medya yazışmalarıyla ve kulislerde konuşulan, ayyuka çıkan konu genel kurulun en önemli hesaplaşması oldu.
Konunun 1. Dereceden muhatabı olduğunu genel kurulda yaptığı konuşmasından anladığımız Bodrum Belediye Başkanı Ahmet Aras, bu konuyu-ödemeyi nasıl yapmadığını, yapamadığını bana göre mükemmel bir şekilde anlattı.
Güne iyi hazırlanmış; sorunun üzerine gitti, öz eleştirisini yaptı.
%20’lik Hissenin karşılığını neden bulamadığının gerekçelerini salondaki üyelere de onaylatarak, yönetimin ruhunu okşayarak 10 üzerinden 10 ile puanlanacak bir şekilde ifade etti Başkan Aras..
Geciken ödemenin mağduriyetini yaklaşık bir yıldır yaşayan duruma tepkili ve takipçisi olan B.B.Bodrusmpor Başkanı Rıza Karakaya’da, yönetim kurulunun seçilmesi maddesine gelindiğinde, görevden affını isteyerek yönetim kurulu listesi vermeyeceğini ifade etti.
Herkesin eyvah dediği anda kongrenin Divan Başkanı Murat Naci Yavuz taşını sürdü, geçmiş yönetim listesinin tüm organlarıyla görev süresinin uzatılmasını genel kurulun onayına sundu.
Teklif oy birliği ile kabul edildi.
Ne yapacağı büyük merak konusu olan Başkan Karakaya kürsüye gelerek, genel kurulun kararına saygı duyacağını ifade ederek, teşekkür etti.
Bitti mi akıl oyunları.. Bitmedi..
Sonra nemi oldu. Başkan Karakaya Bodrum Belediyesi tarafının verdiği sözü tutması için bir ay süre verdi. Bu konu bir ay içerisinde çözüme ulaştırılmazsa istifa edeceğini açık ve net bir şekilde ifade etti.
Bu duruma Bodrum kongresinde akıl oyunları demeyip de ne diyelim, bilemedim..
***
Diğer taraftan Fikret Öztürk, Muğla coğrafyasını cebinden çıkaracak kurt bir iş adamı. Türkiye’yi cebinden çıkaran Koç Grubuyla, başta OPET olmak üzere birçok konuda ortak.
Aynı zamanda bir Bodrum ve B.B.Bodrumspor sevdalısı. Kulüpte çok emeği olduğu gibi yatırımları da var Bodrum’da..
Yaşanan bu durumunda mimarı esasında..
Fikret Öztürk der ki; Ya bu takımı alın benden, ya da tamamını bana verin. Ortağım olacaksanız da hissenizin karşılığını her yıl masaya koyun. Beni de yormayın..
Durum özetle bundan ibaret..
Kasabanın olmayan spor politikasını ayrıca değerlendireceğiz. B.B.Bodrumspor kongresi arasında kaynatmayalım..
