arena haber arena bodrum haber arena bodrum gazetesi bodrum haber bodrum haberleri bodrum gazeteleri bodrum yerel haber bodrum güncel haber bodrum gündemi bodrum haber siteleri bodrum kent haberleri bodrum sağlık bodrum eğitim bodrum asayiş bodrumspor bodrum güncel bodrum yerel gazeteleri bodrum belediyesi bodrum kaymakamlık bodrum devlet hastanesi bodrum kültür sanat haberleri bodrum ekonomi bodrum turizm bodrum gazeteleri
DOLAR
34,1623
EURO
38,1653
ALTIN
2.914,46
BIST
9.777,46
Bodrum Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Bodrum
Açık
31°C
Bodrum
31°C
Açık
Pazar Parçalı Bulutlu
24°C
Pazartesi Açık
23°C
Salı Açık
26°C
Çarşamba Açık
26°C

Bodrum; Vizyon, Kararlılık ve Uygulama Bekliyor Artık…

31 Mart’ta seçilen Bodrum Belediye Başkanı ve Meclisi, geçen 6 ay sürecinde çeşitli icraatlar yapmış ve yapmaya devam ediyor.

Bugün itibariyle Bodrum’un kronik hale gelmiş sorunlarının çözümleri adına somut adımların henüz atılamadığı tartışılıyor sağda solda. Biz de Zalimcan’la oturduk ve bu durumun nedenleri ve geleceğe yönelik beklentiler ekseninde kafa yorduk. Paylaşalım efendim.

Öncelikle Nisan ayı başı itibariyle iş başına gelen belediye yönetimi, yoğun yaz nüfusunun gereksinimleriyle karşı karşıya kalmış ve yaz dönemi boyunca başta çöp toplama ve su temini olmak üzere temizlik ve yer yer asfaltlama çalışmalarına önem vermiştir.

Bodrum Belediyesinin, büyükşehir belediyesi sınırları içindeki yetki alanları oldukça kısıtlıdır ve bütçe olanakları da geniş değildir. Özellikle geçmiş dönemlerden sarkan kamusal ve piyasa borçlarının neden olduğu sıkışma, merkezi hükümetin belediyeler üzerindeki alacak tahsili konusundaki iradesiyle daha da derinleşmiş ve Bodrum Belediyesini değil yatırımları gerçekleştirmek, personel maaşlarını dahi ödeyemeyecek düzeye getirmiştir.

2014 yılında İlçe sınırları içindeki 11 belediyenin kapatılıp Bodrum Belediyesi bünyesinde yeniden yapılanmak zorunda kalınması birçok açıdan sorunlara neden olmuştur. Öncelikle 11 belediyenin; kendi yöresel gerçekleri içinde istihdam ettikleri personelin tek bir belediye bünyesi içinde örgütlenmesi, kendine özgü mali yapıları, yatırım stratejileri, planlama kararları, coğrafi niteliklerine bağlı kamusal  beklentilerdeki farklılıklar ve Bodrum Belediyesi sınırları içindeki arazi kullanımına yönelik karar mekanizmalarının merkezi idarenin farklı kurumlarına dağılmasından dolayı, tek bir yönetim anlayışı altında organize edilmesinde zorlukların yaşanması doğaldır.

Bodrum’un turizm pazarındaki güçlü marka değerinin gereği sahip olduğu cazibe, çok farklı yerleşme ve yatırım taleplerini de beraberinde getirmiştir. Bu talepler, tam anlamıyla oturmuş ve örgütlenmiş bir belediye yapısıyla karşılanamadığı gibi, yasal yaptırım gücünü aşan zorluklarla da mücadele etmesi beklentisini doğurmuştur. Kamu kurumu olması niteliğiyle bir yandan aşırı talebi yönlendirmedeki çaresizlikler, diğer yandan artan nüfusun gereksinimlerini karşılamaya yönelik hizmet beklentileri, coğrafi olarak birbirinden kopuk ama bir arada olan yerleşim kümeleri arasındaki hizmet organizasyonunu da çözümsüz bırakmıştır.

Yaşanan küresel pandemi, yangınlar ve ülkeyi sarsan depremler de, belediyenin hizmet organizasyonunu iyileştirmesine olanak tanımayan talihsizlikler olarak tarihe yazılmıştır. Öte yandan iklim değişikliklerinin sonuçları olarak, tarihsel süreçte periyodik tekrarlanan yağış azlığı, zaten yetersiz olan su kaynaklarının artan nüfusa yetmemesi sonucunu doğurmuştur. Kuruyan barajların yanı sıra var olan su kaynaklarının yaşayan nüfusa verilmeyip başka alanlarda kullanılmasıyla karşılaşılan susuzluk, mevcut altyapı elemanlarının kalitesizliğiyle birleşince, hem kaynak israfı yaşanmış, hem de yokluğu önümüze koymuştur.

Gelinen noktada; güçlü bir organizasyon yapısına sahip olamayan, insan kaynaklarını verimli kullanamayan, harcama tercihlerinde hatalar yapan, hizmet kapasitesini aşan yatırımları gerçekleştiremeyen, her açıdan taşıma kapasitesinin üstünde bir nüfus birikmesine maruz kalan, üstelik istatistiki nüfusa oranla ayrılan kamusal bütçeyle çok daha fazla nüfusa hizmet vermek zorunda kalan, tüm bunlardan dolayı da ciddi bir mali açmaza giren belediye yapısıyla karşı karşıyayız.

Yeni seçilen ve geçmişin tüm birikmiş sorunlarıyla yüz yüze gelen belediye yönetimi, Eylül 2024 Belediye Meclis toplantısında, sahip olduğu bazı taşınmazları satmak ve personel giderlerini azaltmak  suretiyle, özellikle devlet kurumlarına olan borçlarının bir kısmını ödeme iradesini paylaşmış ve Belediye Meclisinden bu yönde yetki almıştır. Ekim ayı Meclis toplantısında da ilave yetkilerin talep edileceği bilgileri gelmektedir.

Zalimcan bana; yeni belediye yönetimin iyi niyetinden, gayretinden ve sorunlara anında çözüm üretme anlayışından kuşku duymadığını söyledi ve ekledi. Bodrum’da ortak kamusal çıkarları paylaşmak, yeri geldiğinde eleştirmek ve en önemlisi de öneriler geliştirmek adına, geldiğimiz noktadaki durumdan kaygı duyuyormuş. “Bak çok sabırsızsın, hemen böyle söyleme” dedim ama, “san yaz da tarihe not düşülsün” diye ısrar etti, ben de mecbur kaldım.

Bizim Zalimcan öncelikle bir kentin yerel yönetimine ilişkin tüm kararların kent yaşayanlarının seçtiği temsilcileri tarafından alınmasını, kentin kaderini belirleyecek yönetim kadrolarının belirlenmesinde kent dinamiklerinin dışındaki aktörlere itibar etmek yerine itiraz edilmesi gerektiğini düşünüyor. Bodrum gibi bir kent bütünü, çok yönlü bir yönetişim ağıyla yönetilmeli ve son derece yüksek nitelikli halk katılımıyla bütünleştirilmelidir diyor. Haklı değil mi yani şimdi ?

Mevcut belediye yönetiminin karşı karşıya kaldığı mali tabloyu şeffaf şekilde kamuoyu ile paylaşmasını takdir etmekle birlikte başta alacaklarının tahsili konusunda olmak üzere gelir getirici proje önerilerini de kamuoyu ile paylaşmasını bekliyormuş. Özellikle sahip olunan tarımsal üretim kapasitesinin, belediyeye gelir getirecek projeler haline dönüştürülmesi adına atılacak adımların takipçisi olacakmış.

Örneğin Gıda A.Ş. bünyesinde hizmet veren Belediye Kafelerde satılan ürünlerin bir kısmının yerel üretim kaynaklarından temin edilmesi, bir kısmının belediye öncülüğünde kurulacak üretim tesislerinde üretilmesi, girdi maliyetlerini azaltacak ve halkı zorlayan piyasa fiyatlarını dengeleyecek düzeye getirilmesine yönelik projelerin tartışılmasını bekliyormuş.

Mali disiplin ve profesyonel insan kaynakları yönetimi sayesinde giderlerde görülecek azalmaya karşı, öncelikle borçların belirli bir takvimde ödenmesini içeren projelerin paylaşılması beklenirken, mümkünse hiçbir belediye emekçisini işinden etmeden oluşturulacak personel rejimini hakim kılmayı ümit etmeliymişiz.

Gelir getirici projeler üretmek üzere yoğun çaba harcayan ve bir an önce hayata geçiren bir belediyenin, kısa ve orta vadede hizmet yatırımlarını önce çıkaracak mali güce sahip olması imkansız değildir diyor bizim çok bilmiş. Bodrum gibi bir kentte var olan ortaklaşa kentlilik bilinci de bu gücü büyütecek önemli bir argümandır diye de ekliyor.

Tüm bunların yanında kentin en önemli dinamiklerini oluşturan sivil toplum örgütlerinin katkısını talep etmek, değerlendirmek ve uygun görülenleri hayata geçirmek, belediye yönetimini güçlü kılarmış. Başta Bodrum Ticaret Odası, Kent Konseyi, TMMOB ve çevreye duyarlı örgütlerin, proje üretmeye yönelik motive edilmesi, halkın da kentine sahip çıkması sonucunu doğurur diyor. Sonuçta kentin sahibi olduğunu hisseden bir halk, çöp atanı uyarmayı, Bodrum markasına zarar veren girişimleri ayıplamayı ve toplumsal öz denetimi sağlamayı görev edinecektir diye de Bodrumluları işin içine katıyor.

Zalimcan, yeni belediye yönetimine vizyoner bir yerel yönetim anlayışıyla, yönetişim ilkeleri çerçevesinde liyakatli kadrolarla rasyonel hizmet ağı geliştirmeyi, kentin günübirlik sorunlarına değil geleceğin projelerine yönelik halkı bilinçlendirecek proje ve söylemlerle kamuoyuna seslenmeyi öneriyor.

Ben, Zalimcan ve bu düşüncelere katılanlar, tüm bunları mümkün kılacak enerji ve kararlılığın varlığından şüphe duymuyoruz.  Bodrum’u sahiplendiği kadar sahiplendirmeyi de sağlayacak sosyal, ekonomik ve stratejik planlama önerilerini duymak ve görmek istiyoruz artık.

Sağlıkla kalın.

Yazarın Diğer Yazıları
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.