Yaklaşık bir aydır Bodrum halkı, trafo patlamaları, faz düşüklüğü, aşırı yüklenmeden kaynaklı kesintilerle cebelleşiyor.
Altyapı sorunları, iyileştirici adımları atması gereken kurumun kimliği ve adı müşteri ya da kullanıcı olan vatandaşın mağduriyetten kaynaklı hak arama yollarını yazalım.
Konuyu ele alırken, “Bodrum Senden Hiç İyi Elektrik Alamıyor ADM” başlığını kullanmayı düşünüyordum. Ama, mülk sahibinin Türkiye Elektrik Dağıtım A.Ş (TEDAŞ), dağıtım işini üstlenen imtiyazlı özel teşebbüsün Aydın Denizli Muğla Elektrik Dağıtım A.Ş. (ADM A.Ş) oluşu durumunu göz ardı etmemenin, sorunla baş etmeye, hukuki anlamda katkısının olacağını umuyorum.
İrdelemeye başlayınca, ”evrensel bir hizmet ve kamu hizmeti” olma noktasından yola çıkmanın, vatandaşın fikir sahibi olmasının önünün açılmasına yardımcı olacağına inandım.
Elektriğin hukuki niteliğinin “mal” olduğu görüşünden yola çıkarak, Bodrum Kaymakamlığı Tüketici Hakem Heyetine gittim, vatandaşın mağduriyetten kaynaklı hakları hususunda bilgi ve fikir sahibi olmak üzere.
Zira defalarca kesintiyi haber yapmamız, takipçilerin, “çocuklarının EBA üzerinden derslerine katılamadığı, ailede bulunan tıbbi destek ünitesi kullanması zaruri bireylerin oluşu, esnafın kesintiler nedeniyle zarara uğradığını belirtmesi” üzerine gittiğim Tüketici Hakem Heyetinden, bozulan elektrikli- elektronik eşyalar haricinde, Enerji Piyasası Denetleme Kurulu’nun (EPDK) tüketiciye sağladığı hak arama yolunda bilgi edinemeden ayrıldım.
Tüketicinin yeterince bilgi sahibi olamadığı son derece dağınık ve karışık mevzuat düzenlemesine sahip bir alan olan elektrik piyasası kanunu, elbet kesinti kaynaklı oluşan mal zararını tazmin etmekte yardımcı oluyor fakat, 2019 yılında alınan EPDK kararları, malı zarar görmese de, planlı kesinti haricinde oluşan ve aylık bazda belirli saatin üstünde olan kesintiden dolayı, vatandaşa tazminat hakkı doğuruyordu. Haliyle, bu tarz mağduriyetin hasıl olmaması için, ilgili kurum ve kuruluş, altyapıyı yenileyip, güçlendirme yoluna gitmesi lazımdı.
Nasıl bir çözüm yoluna gidiliyor diye bakarsak, Denizli’den getirilen, “mobil trafolar” vasıtasıyla, sorun öteleniyor. “Taşıma trafoyla değirmen döndürülmeye” çalışılıyor bir anlamda.
Vatandaşın haklarını ele almaya çalışacağım bir sonraki yazımda ama, dağıtım sistemine giren enerji ile tüketiciye tahakkuk ettirilen enerji miktarı arasındaki en büyük fark kalemi olan “kayıp- kaçak” unsuru hakkında alınan kararlar, ister istemez çok olumlu bakmamaya itiyor insanı, sistemin konuyu ele alış tarzı.
