2024 yılında dünyanın dört bir yanından ilham veren kadınların seçildiği BBC’nin “İlham Veren 100 Kadın” listesinde Türkiye’den bir isim dikkat çekti: İkizköy Muhtarı Nejla Işık.
Beş yıldır Akbelen Ormanları’nı korumak için verdiği kararlı mücadele, yalnızca bir çevre hareketi değil, aynı zamanda vahşi kapitalizme karşı yerelden yükselen güçlü bir direnişin sembolü haline geldi.
Akbelen Ormanları, Muğla’nın Milas ilçesinde yer alan eşsiz bir doğa mirası. Ancak bu alan, uzun süredir kömür madenlerinin genişletilmesi için tehdit altında. Nejla Işık, bu tehdidi durdurmak için yalnızca sözle değil, bedeniyle de mücadele etti. Orman kesimlerini engellemek için köylülerle birlikte nöbet tuttu, kestiği her ağacın altında binlerce yaşam barındığını bilen bir bilgelikle hareket etti. Jandarma ve polis müdahalelerine rağmen geri adım atmayan Işık, bu sürecin yalnızca bir çevre mücadelesi olmadığını, bir varoluş mücadelesi olduğunu tüm dünyaya gösterdi.
Nejla Işık’ın liderliğindeki direnişin en çarpıcı yönlerinden biri, devletin güç mekanizmalarının ormanların korunması yerine şirketlerin çıkarlarını korumasıydı. Jandarma ve polis, bölge halkının barışçıl direnişine karşı sert müdahalelerde bulundu. Ancak Nejla Işık ve İkizköylüler yılmadı. Ağaçların altında sabahlayan, kesim makinelerinin önüne geçen, yaşam alanlarını savunmak için fiziksel varlıklarıyla barikat kuran bu insanlar, sadece Akbelen Ormanları için değil, tüm Türkiye’nin doğası için bir umut ışığı yaktı.
Bu mücadele yalnızca bir anlık bir eylem değil, yıllara yayılan kesintisiz bir nöbetti. Akbelen Ormanları’nda kurulan direniş çadırları, yanan nöbet ateşleri, gecenin sessizliğinde duyulan kararlılık sloganları… Nejla Işık ve direniş arkadaşları, tüm zorluklara rağmen bu mücadeleden vazgeçmedi. Bu adanmışlık, sadece ormanları korumayı değil, aynı zamanda insanlık onurunu savunmayı ifade ediyor.
Muğla’nın başka bir yüzü olan Bodrum da benzer tehditlerle karşı karşıya. Turizm adına yapılan kontrolsüz yatırımlar, kıyı işgalleri ve betonlaşma, doğayı ve sosyal yaşamı geri dönüşü olmayan bir şekilde tahrip ediyor. Nejla Işık’ın mücadelesi, Bodrum’un da içinden geçtiği bu sürece ışık tutuyor. İster Akbelen Ormanları’nda bir ağaç, ister Bodrum kıyılarında bir zeytin ağacı olsun, bu mücadele doğayı sermayenin insafına bırakmama mücadelesidir.
Nejla Işık’ın mücadelesi, yalnızca bir köyün değil, bir ülkenin geleceğini savunma mücadelesidir. Onun direnişi, bir kez daha vahşi kapitalizmin doğa üzerindeki yıkıcı etkilerini gözler önüne serdi. Yerelden yükselen bu ses, dünyanın dört bir yanında doğa için mücadele edenlere ilham verdi. Doğanın sessiz çığlığına kulak veren Nejla Işık, bu çığlığı tüm dünyaya duyurdu.
Sonuç: Doğanın Direnişi Hepimizin Direnişi
Nejla Işık, Akbelen’de kesilen her ağacın yerinde yeni bir umut filizlenmesi için mücadele etti. Bu mücadele, yalnızca doğayı korumak için değil, toplumun adalet, vicdan ve dayanışma duygularını yeniden yeşertmek içindir. Akbelen Ormanları’nda yankılanan bu direniş, yalnızca ormanı değil, insanlığı da savunmaktadır.
Ağaçların gölgesinde başlayan bu mücadele, bir halkın kendi geleceğini kurtarma mücadelesidir. Bu mücadelede Nejla Işık’ın sesi hepimize bir çağrıdır: Doğayı savunmak, insanlığı savunmaktır.