arena haber arena bodrum haber arena bodrum gazetesi bodrum haber bodrum haberleri bodrum gazeteleri bodrum yerel haber bodrum güncel haber bodrum gündemi bodrum haber siteleri bodrum kent haberleri bodrum sağlık bodrum eğitim bodrum asayiş bodrumspor bodrum güncel bodrum yerel gazeteleri bodrum belediyesi bodrum kaymakamlık bodrum devlet hastanesi bodrum kültür sanat haberleri bodrum ekonomi bodrum turizm bodrum gazeteleri bodrum haberleri bodrum spor haberleri bodrum siyaset
Bodrum Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak

CHP, Türkiye’nin Geleceğini Belirliyor…

28 Şubat 2025 09:38
A+
A-

23 Mart 2025, yalnızca bir tarih değil, aynı zamanda Türkiye’nin demokrasi mücadelesinde bir dönüm noktasıdır. Cumhuriyet Halk Partisi (CHP), cumhurbaşkanı adayını belirlemek için ilk kez üye tabanlı bir ön seçim gerçekleştirerek, ülkenin siyasi tarihinde demokrasiye olan inancını tazelemekte ve güçlü bir irade ortaya koymaktadır. Bu adım, otoriter baskılara ve tek adam rejimine karşı bir direnişin sembolü olduğu gibi, Cumhuriyet değerlerinin yeniden inşası için de tarihi bir fırsattır.

CHP’nin Doğru Hamlesi: Demokrasi Tarihine Geçecek Bir Ön Seçim

Türkiye, uzun yıllardır tek adam yönetiminin gölgesinde, demokratik değerlerden uzaklaşan bir sistemin içinde sıkışmış durumdadır. Kuvvetler ayrılığı ilkesi zedelenmiş, parlamenter sistem işlevsiz hale getirilmiş, hukuk devleti ilkeleri ayaklar altına alınmış, temel hak ve özgürlükler baskı altına alınmıştır. İşte tam da böyle bir dönemde, CHP’nin cumhurbaşkanı adayını ön seçimle belirleme kararı, sadece bir parti içi süreç olmaktan çıkıp, Türkiye’nin demokrasi mücadelesinin bir parçası haline gelmektedir.

Bu karar, Cumhuriyet tarihinin en önemli demokratik adımlarından biri olarak kayda geçecektir. CHP, üye tabanlı ön seçimle yalnızca bir aday belirlememekte, aynı zamanda Türkiye’de demokrasi, özgürlük ve halk iradesine dayalı bir yönetim anlayışının yeniden yeşermesi için önemli bir mücadele başlatmaktadır. Bu nedenle CHP üyelerinin, “nasılsa tek aday var” diyerek sandığa gitmekten imtina etmemesi, aksine mümkün olan en yüksek katılımla bu sürece sahip çıkması gerekmektedir. Çünkü bu seçim, yalnızca bir aday belirleme süreci değil, Cumhuriyet’in temel değerlerine sahip çıkma iradesinin güçlü bir şekilde ortaya konmasıdır.

Demokrasinin Yeniden İnşası ve Özgürlük Mücadelesi

23 Mart 2025’te gerçekleşecek olan ön seçim, yalnızca CHP’nin cumhurbaşkanı adayını belirlemekle sınırlı değildir; aynı zamanda Türkiye’nin özgürlük mücadelesinin en önemli dönemeçlerinden biridir. Bugün Türkiye’de yargının siyasallaştırıldığı, basının susturulduğu, muhalif seslerin bastırıldığı, insanların fişlendiği ve hukuksuzlukların olağan hale geldiği bir ortamda, bu ön seçim sandığı, halkın demokrasiye ve özgürlüğe olan bağlılığını göstereceği bir arena haline gelmektedir.

Bu süreç, sadece CHP üyeleri için değil, tüm Türkiye için önemli bir adımdır. Halkın iradesini hiçe sayan baskıcı yönetim anlayışına karşı, özgürlükleri ve demokrasiyi savunanların bir araya geldiği bir demokratik meydan okuma olacaktır. Sandığa gitmek, sadece bir oy kullanmak değil, aynı zamanda halkın kendi geleceğini belirleme hakkına sahip çıktığının göstergesi olacaktır.

Ekrem İmamoğlu: Halkın Umudu ve Demokrasi Mücadelesinin Sembolü

Ekrem İmamoğlu, yalnızca bir aday değil, aynı zamanda Türkiye’nin demokrasi ve özgürlük mücadelesinin en önemli figürlerinden biri olarak öne çıkmaktadır. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı süresince gösterdiği dirayet, halkçı yönetim anlayışı ve toplumun her kesimini kucaklayan siyaseti ile geniş bir kesimin sevgisini kazanmıştır.

Bugün Türkiye’de yaşanan adaletsizlikler, yolsuzluklar, ekonomik kriz ve hukuksuzluklar karşısında halkın umudu haline gelen İmamoğlu, yalnızca bir lider değil, aynı zamanda Türkiye’nin geleceğini yeniden inşa etmek isteyen milyonların ortak sesi konumundadır. Ancak burada asıl önemli olan, sadece İmamoğlu’nun adaylığı değil, halkın demokrasiye sahip çıkma kararlılığıdır. Bu süreç, “bir kişinin kazanması” değil, halkın kazanması için yürütülen bir mücadeledir.

“Ya hep beraber, ya hiçbirimiz” mottosuyla yürütülecek bu seçim sürecinde, her bir CHP üyesi sandığa gitmeli ve yalnızca bir aday belirlemek için değil, demokrasiye olan inancını göstermek için oy kullanmalıdır. Çünkü bu seçim, yalnızca bir partinin cumhurbaşkanı adayını belirleme süreci değil, aynı zamanda otoriter rejime karşı bir duruşun ve Cumhuriyet değerlerine olan bağlılığın göstergesi olacaktır.

Anadolu’nun Her Köşesinden Demokrasiye Katkı

Bu süreç, yalnızca büyük şehirlerde yaşayan CHP üyelerinin değil, Anadolu’nun en ücra köylerinde yaşayan vatandaşların da sürece dahil olmasını sağlayacaktır. Hakkari’nin bir köyünden Tekirdağ’ın bir kasabasına, Edirne’nin kırsalından Ege’nin dağ köylerine kadar her bir üye, bu seçimde yalnızca bir oy kullanmayacak, aynı zamanda demokrasinin inşasına katkıda bulunacaktır.

CHP’nin bu ön seçim hamlesi, Türkiye’de siyasetin yalnızca elitler tarafından şekillendirilmesine karşı, halkın iradesinin belirleyici olduğu bir sürecin kapısını aralayacaktır. Bu nedenle her bir CHP üyesi, yalnızca bir oy kullanmadığını, Türkiye’nin geleceğine dair bir karar verdiğini bilerek sandığa gitmelidir.

Cumhuriyet Değerlerine Sahip Çıkmak İçin Tarihi Bir Fırsat

23 Mart 2025, yalnızca bir seçim tarihi değil, aynı zamanda Türkiye’nin demokrasi mücadelesinde yeni bir sayfa açacağı bir milat olacaktır. CHP’nin üye tabanlı ön seçim süreci, Mustafa Kemal Atatürk’ün “Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir” sözünün hayata geçirilmesi için atılmış cesur bir adımdır.

Bu süreçte, tüm CHP üyelerinin sandığa giderek oy kullanması, yalnızca bir lider belirleme meselesi değil, aynı zamanda tek adam rejimine karşı bir meydan okuma, özgürlüklerin, hukukun üstünlüğünün ve sosyal adaletin yeniden inşa edilmesi için verilen bir taahhüttür.

Aydınlık Bir Türkiye İçin Birlikte Mücadele

23 Mart 2025, Türkiye’nin geleceği için bir dönüm noktasıdır. CHP’nin üye tabanlı ön seçim süreci, sadece bir aday belirleme mekanizması değil, aynı zamanda demokrasiye, özgürlüklere ve parlamenter sisteme olan inancın yeniden tazelendiği bir süreçtir.

Bu süreçte, her bir CHP üyesinin sandığa gitmesi, yalnızca bir siyasi tercih değil, aynı zamanda baskıcı rejime karşı bir direnişin, Cumhuriyet değerlerine olan inancın ve demokrasinin yeniden inşasının bir ifadesi olacaktır.

Bugün, hepimizin sorumluluğu bellidir: Türkiye’yi aydınlığa çıkarmak, özgürlükleri korumak ve demokrasiye sahip çıkmak. 23 Mart’ta sandık başına gitmek, yalnızca bir seçim sürecine katılmak değil, aydınlık bir Türkiye için bir adım atmaktır.

Ya hep beraber, ya hiçbirimiz!

Yazarın Diğer Yazıları
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.