arena haber arena bodrum haber arena bodrum gazetesi bodrum haber bodrum haberleri bodrum gazeteleri bodrum yerel haber bodrum güncel haber bodrum gündemi bodrum haber siteleri bodrum kent haberleri bodrum sağlık bodrum eğitim bodrum asayiş bodrumspor bodrum güncel bodrum yerel gazeteleri bodrum belediyesi bodrum kaymakamlık bodrum devlet hastanesi bodrum kültür sanat haberleri bodrum ekonomi bodrum turizm bodrum gazeteleri bodrum haberleri bodrum spor haberleri bodrum siyaset
Bodrum Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak

Merkezı̇ Hükümetı̇n Baskılarına Karşı Topyekûn Mücadele…

23 Şubat 2025 11:12
A+
A-

Bodrum, yıllardır rant politikalarının hedefinde olan, doğasıyla, kültürel dokusuyla ve tarihi mirasıyla korunması gereken bir kenttir.

Ancak, merkezi hükümetin sistematik baskıları ve yandaş sermayenin iştah kabartan projeleri nedeniyle her geçen gün daha fazla tehdit altına girmektedir. Bodrum’un imara açılan zeytinlikleri, Turgutreis’teki Sahil Güvenlik Limanı Merkezi ve belediyeye yönelik vergi ve SSK borçları üzerinden kurulan baskı, bu planlı saldırının en somut örnekleridir.

Tüm bu saldırılara karşı verilecek mücadele, yalnızca hukuki yollarla sınırlı tutulamaz. Çünkü merkezi hükümetin, kendisinden olmayan belediyelere karşı uyguladığı baskıcı politikalar, yalnızca mevzuat üzerinden değil, ekonomik ambargolar ve imar kararlarıyla da yürütülmektedir. Bu yüzden, mücadele topyekûn olmalı ve Bodrum’un her kesiminden yükselen ortak bir sesle karşılık verilmelidir.

Topyekûn mücadele unsurları:

1.Bodrum Halkını Örgütlemek ve Direnişi Tabana Yaymak

Bodrum’un doğası ve kimliği tehdit altındaysa, bu mücadelenin en güçlü unsuru Bodrum halkının kendisidir. Belediye, halkı sürece dâhil eden bir yöntem benimsemeli ve büyük halk toplantıları, forumlar, açık hava etkinlikleri, yürüyüşler ve basın açıklamalarıyla geniş bir katılım sağlamalıdır.

Zeytinliklerin imara açılmasına karşı geniş bir farkındalık kampanyası başlatılmalı, sosyal medya üzerinden güçlü bir ses yükseltilmelidir.

Kent konseyleri ve mahalle meclisleri gibi platformlar aktif hale getirilerek Bodrumluların söz sahibi olması sağlanmalıdır.

Yerel esnaf, çiftçiler ve turizmciler gibi doğrudan etkilenecek kesimler bilinçlendirilmeli ve onlarla birlikte hareket edilmelidir.

Merkezi hükümetin baskılarına karşı, halkın kitlesel tepkisi ve güçlü örgütlü duruşu en büyük caydırıcı güç olacaktır.

2.Belediye’nin Öncülük Etmesi ve Kamusal Mücadeleyi Büyütmesi

Bodrum Belediyesi, sadece bürokratik ve teknik bir yönetim anlayışıyla değil, mücadeleci bir belediyecilik anlayışıyla hareket etmelidir.

Belediye, imar kararlarına karşı hukuki mücadeleyi sürdürmeli ancak yalnızca dava süreçlerine güvenerek pasif kalmamalıdır.

Kamuoyunu bilgilendirmek ve süreci şeffaflaştırmak adına düzenli basın açıklamaları ve halk toplantıları yapılmalıdır.

Merkezi hükümetin baskılarını görünür kılmak için belediyenin SSK ve vergi borçları meselesi halka anlatılmalı ve kamuoyu oluşturulmalıdır.

Bodrum’un ekolojik dengesine zarar verecek projelere karşı, çevre raporları, bilimsel analizler ve bağımsız uzman görüşleri kamuoyuna sunularak, bu projelerin zararları net bir şekilde ortaya konulmalıdır.

Yerel yönetim, halkın direnişini kurumsal bir destekle büyütmeli ve yerel demokrasinin işleyişini güçlendirmelidir.

3.Demokratik Kitle Örgütleri ile Ortak Hareket Etmek

Bodrum’daki mücadeleyi yalnızca belediye sınırları içinde bırakmak büyük bir hata olur. Merkezi hükümetin dayattığı rant politikalarına karşı sivil toplum örgütleri (STK’lar), ekoloji hareketleri, sendikalar ve meslek odalarıyla birlikte güçlü bir direniş hattı oluşturulmalıdır.

Ekoloji örgütleri, Bodrum’un doğasını ve zeytinlikleri savunmak için hukuki destek vermeli, ulusal ve uluslararası çevre hareketleriyle dayanışma içinde olmalıdır.

Gazeteciler ve bağımsız medya organları, Bodrum’da yaşanan baskıları ve rant projelerini ülke gündemine taşımalıdır.

CHP, diğer muhalefet partileri ve demokratik kitle örgütleri, Bodrum’da yaşanan adaletsizliği meclis gündemine taşımada etkin bir rol oynamalıdır.

Bodrum’un çevresel ve ekonomik baskılara karşı bir kale gibi durabilmesi, ancak geniş bir toplumsal dayanışmayla mümkündür.

4.CHP’nin Bodrum’daki Gücünü Kullanmak ve Siyasi Duruşu Güçlendirmek

Bodrum, CHP’nin güçlü olduğu bir kenttir ve bu gücü mücadelede kullanmak gereklidir

CHP ilçe örgütü, belediye ile uyum içinde çalışmalı ve imara açılan bölgelerle ilgili olarak parti tabanını bilinçlendirmelidir.

CHP’li büyükşehir ve ilçe belediyeleri, birlikte hareket ederek merkezi hükümetin Bodrum üzerindeki baskılarını ülke gündemine taşımalıdır.

Parti örgütleri, sadece yerel mücadeleyle sınırlı kalmayıp, bu baskılara karşı ulusal çapta farkındalık yaratmalıdır.

CHP’nin Bodrum’daki siyasi duruşu, yalnızca bir muhalefet refleksi olmaktan çıkmalı ve yerelde halkçı, çevreci ve kamucu politikaları güçlendiren bir mücadele hattına dönüşmelidir.

Topyekûn saldırıya karşı topyekûn dı̇renı̇ş

Bodrum’un zeytinlikleri, sahilleri ve ekonomik özgürlüğü saldırı altındadır. Merkezi hükümet, yerel yönetimi etkisizleştirmek için her türlü bürokratik ve ekonomik baskıyı kullanmaktadır.

Vergi ve SSK borçları üzerinden belediyeyi ekonomik açıdan kıskaca alma politikası,

Zeytinliklerin imara açılmasıyla doğayı talan etme girişimi,

Kamu alanlarının merkezi yönetimin denetimine verilerek yerel iradenin yok sayılması,

Bütün bunlar, Bodrum halkının yaşam alanlarına yönelik büyük bir tehdit oluşturmaktadır.

Bu yüzden mücadele parçalı ve sadece hukuki yollarla sınırlı kalamaz.

Halk tabanını örgütleyen,

Belediyeyi mücadeleci bir yönetim anlayışına çeken,

Demokratik kitle örgütlerini harekete geçiren,

CHP’nin yerel gücünü sahada hissettiren,

Bütünlüklü bir direniş hattı inşa edilmelidir.

Bodrum halkı, kendi geleceğine sahip çıkmazsa, bu kent geri dönüşü olmayan bir şekilde sermayenin ve merkezi yönetimin rant politikalarına teslim edilecektir. Bu yüzden topyekûn bir saldırıya karşı, topyekûn bir mücadele gereklidir.

Yazarın Diğer Yazıları
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.