arena haber arena bodrum haber arena bodrum gazetesi bodrum haber bodrum haberleri bodrum gazeteleri bodrum yerel haber bodrum güncel haber bodrum gündemi bodrum haber siteleri bodrum kent haberleri bodrum sağlık bodrum eğitim bodrum asayiş bodrumspor bodrum güncel bodrum yerel gazeteleri bodrum belediyesi bodrum kaymakamlık bodrum devlet hastanesi bodrum kültür sanat haberleri bodrum ekonomi bodrum turizm bodrum gazeteleri
DOLAR
35,0074
EURO
36,7660
ALTIN
2.977,23
BIST
10.011,27
Bodrum Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Bodrum
Açık
16°C
Bodrum
16°C
Açık
Perşembe Hafif Yağmurlu
12°C
Cuma Yağmurlu
11°C
Cumartesi Hafif Yağmurlu
10°C
Pazar Yağmurlu
10°C

Turgutreis’ten Geriye Ne Kalacak?

Ne güzel haftalık yazımı yazdıktan sonra, Bodrum’da en üst seviyeye çıkmış olan yeni yıl öncesi etkinliklere yoğunlaşmıştım ki, çarşıda yürürken soluk soluğa yanıma koşan Zalimcan’ın telaşıyla karşılaştım.

“Eee” dedim “yine ne oldu ?”. Alı al, moru mor olmuş yüzünde irileşen gözleriyle bakışı, önemli bir olay olduğunun habercisiydi elbet. “Duymadın mı Turgutreis’te olanları ?” diye sordu bir nefeste. “Duydum” dedim. “Milli Güvenlik gerekçesiyle askerin karar verdiği bir hususta ben ne diyebilirim ki ?” deyince, “yahu sen bu proje Bodrum Belediyesine ilk geldiğinde, belediyenin olumsuz görüşüne altlık olsun diye bir rapor hazırlamamış mıydın, hatta o dönemde Belediye Meclis Üyesi olan şu andaki Belediye Başkanımız Tamer Mandalinci’yle de paylaşmamış mıydın ? Şu raporu bir daha gündeme getirsene” dedi. Umutsuz gözlerle baktım ama “peki” dedim, muhtemelen kamuoyunun bu konuda çok bilgisi olmayabilir, anlatalım o zaman.

Efendim mesele şu. T.C. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, Mekansal Planlama Genel Müdürlüğü’nün 28.08.2019 gün ve E.199943 sayılı yazısı gereği; Bakanlıkça, Cumhurbaşkanlığı Teşkilatı Hakkında Cumhurbaşkanlığı 1 No’lu Kararnamesi’nin 102 (j) maddesi ile 3621 sayılı Kıyı Kanunu’nun 7. Maddesi uyarınca, Muğla İli, Bodrum İlçesi, Turgutreis Mahallesi “Sahil Güvenlik Limanı” amaçlı 1/5000 ölçekli Nazım İmar Planı ve 1/1000 ölçekli Uygulama İmar Planı onaylanıyor.

Plan onaylanması sürecinde Bodrum Belediyesine de görüş soruluyor. Bodrum Belediyesinin 31.01.2019 tarihli görüşünde özetle, “…plan teklifinin onanması durumunda gerek sahil yolu, gerekse de konaklama tesisi kullanımının, özel mülkiyetlerin etkileneceği düşünüldüğü, plan kapsamında deniz yüzeyinde 740 m ana mendirek, 330 m. de tali mendirek ve basen içerisinde farklı derinlik ve uzunluklarda yanaşma rıhtımları planlanan 141 319,18 m2 yüzölçümündeki askeri limanın yakınlarında planlamaya konu alan büyüklüğüne yakın ölçekteki yat limanı işletmesi bulunduğu ve bu sebeple bu büyüklükte bir uygulamanın deniz üstü silüetini etkileyeceğinden askeri liman projesinin kamuya açık alanları ve deniz üstü silüetini etkilemeyecek yeterlilikte tutulmasının daha uygun olacağı” ifadelerinin yer aldığı biliniyor. Görüşün yorumunu size bırakıyorum. Bu arada onaylanan imar planlarına açılan bir dava yok diye biliyorum.

Öncelikle yapılmasına başlanacak olan Askeri Liman, bizim meşhur 1/100 000 Ölçekli Çevre Düzeni Planımızda “Önemli Doğa Alanları” kullanımında kalıyor. Yani “liman” olarak tanımlanmamış. Muğla Büyükşehir Belediye Meclisince 2017’de onaylanan 1/25000 ölçekli Nazım İmar Planında da yok. Bu planla, sahil yolunun gerisinde kalan park ve turizm tesisleri alanlarının cephe aldığı 10 metrelik yaya yolu da dahil olmak üzere, deniz tarafı olduğu gibi “Askeri Alan” olarak tanımlanacak ve giriş “Yasak”. Yani, Turgutreis’in can damarını oluşturan turistik tesislerinin önüne “tel örgüler” çekilecek.

“Liman” olarak belirlenen alanda, teknik ve sosyal altyapı tesisleri, yönetim, destek, bakım-onarım ve üst yapı, depolama birimleri, sahil güvenlik amaçlı eğitim tesisleri ve helikopter destekleyici altyapı ve üstyapı tesisleri ile Kıyı Kanunu’nun 6. maddesi uyarınca Sahil Güvenlik Komutanlığının faaliyetlerinin özelliği gereği kıyıdan başka yerde yapılması mümkün olmayan Sahil Güvenlik Komutanlığı bağlısı gemi/bot karakolları ve destek birimi binaları yer alacak.

Böyle bir inşaatın sivil otoritelerce gerçekleştirilebilmesi için Çevre Etki Değerlendirmesi yapılması zorunlu. Ama söz konusu olan askeriye ise, milli güvenlik gerekçesiyle diğer hiçbir şey önemli olamıyor maalesef. Yoksa çevre ve ekolojik açıdan meseleye baktığımızda, tutar bir taraf bulmamız mümkün değil. Bir kere bölgenin deniz ekolojisinde çok önemli bir yeri olan Posidonia Oceanica (erişte) dediğimiz suya oksijen sağlayan çayırlıklarımız var. Bu çayırlıklar son 50 yılda zaten %34 oranında azalmış, şimdi de köküne sintineyi dökelim bitsin.

Bu alanda tam 23 tür balık tespit edilmiş. Bunların 14 tanesi ekonomik öneme sahip. Bu balıkların yuvaları dağılacağından Turgutreis’teki balıkçıların başı fena halde derde girecek, biz de böreğimizi alıp şimdiki balıkçı barınağının çay ocağında yaşadığımız kahvaltı keyfimizi unutacağız artık. Caretta Caretta kaplumbağa türünün de bu sahillerde yumurtladığı görülüyor ama artık görülemeyecek tabi. Limandan dolayı oluşabilecek muhtemel deniz kirliliğin; yağ, balast suyu, zehirli boya ve atık dökülme ve/veya deşarj edilmesi riskini de göz önünde bulundurduğumuzda, bölgedeki deniz eko-sisteminin cenaze namazını kılabiliriz.

Liman yapılacak alanın “Dalga İklimi, Dalga Transformasyonu İle Çalkantı Analizi” araştırması yapılmamış. Projenin, deniz yapılarına ilişkin Deprem Teknik Yönetmeliği’ne uygun olup olmadığı belli değil. Projenin yapılması sırasında kullanılacak malzemelerin (çelik kazıklar, beton vb) özellikleri bilinmiyor. Yapımı planlanan ana dalgakıran kesitinin en dış kısmında dalga enerjisini soğuracak tetrapodların büyüklüğü ile eğimi, ikinci ve üçüncü anroşman tabakalarının büyüklüğü ve dalgakıranın en alt katmanının hangi kategoride yer alan çekirdek dolgu malzemesinden oluşacağı da projede öngörülmemiş. Dalgakıran dış korumasında kullanılacak olan tetrapotların döküm ve istif edilecekleri sahanın neresi olacağı da tanımlanmamış.

Yaklaşık 70 000 m2 yüzey alanına sahip olan deniz dolgusunun ortalama olarak 5 m.lik derinlik üzerine oturması halinde 350 000 m3’lük bir dolgu gerektirdiği göz önüne alınırsa, bu dolgu alanının inşası sırasında oluşabilecek etkiler arasında; dolgu alanına yönelik çalışma zamanlarında, yaklaşık 17 500 adet hafriyat kamyonu seferinin Turgutreis kent merkezi içinden geçmesiyle gerçekleşecek trafik yoğunluğu ile oluşabilecek tozlanma, duman ve gürültü kirliliği olacak. Hafriyat kamyonlarının neden olacağı asfalt ve yol döşemesi tahribatlarını göreceğiz. İnşaat aşaması sürecinde kıyı kesiminde gerçekleşecek hafriyat kamyonu trafiğine bağlı olarak turistik tesis, restoran ve diğer kıyı etkinliklerinin ortadan kalkması kaçınılmaz. Turgutreis’te yaşanan turizmin de ruhuna fatiha okuyabiliriz artık.

Yok efendim “T.C. Anayasa’sının 90. maddesine göre; “Usulüne göre yürürlüğe konulmuş milletlerarası andlaşmalar kanun hükmündedir”, yok “1/100 000 ölçekli Çevre Düzeni Planımızın 4.64 maddesindeki ilkelere aykırıdır” falan demeyin. Hazırlanan “Hidrografik ve Oşinografik Etüt Raporu”na göre, alandaki deniz dibi topoğrafik yapısında yer yer 2.80 m.’lere kadar yükselen topukların yer aldığı, liman içindeki en derin yerin 6 m. civarında olduğu, böylesi bir derinlik ve deniz tabanının olduğu bir alanda gerçekleşecek gemi manevralarında çok riskli durumların oluşabileceği, gemilerin hızlı manevraları sonucunda deniz tabanındaki topukların yer değiştirebileceği ve deniz tabanın kısa sürelerde değişiklik gösterebileceği, dolayısıyla liman içi deniz tabanının, Sahil Güvenlik bot ve tekneleri ile diğer deniz araçları açısından olumsuzluklar barındırdığı gibi olumsuzluklara da aldırmayın.

Ne yani, Yunan botları kaçakçıları avlamak için sahillerimize izinsiz çıksın mı istiyorsunuz ? Hem siz bilmiyor musunuz ki Bodrum’daki birçok tapuda şerh olarak “Askeri Güvenlik Bölgesidir” yazar. Bunları anlattıktan sonra Zalimcan’a dedim ki; “tüm bunlar ortadayken askerimizin milli güvenlik kaygısıyla yaptığı bu projeye itiraz edersen vatan haini sayılırsın ona göre”. O alı al, moru mor olan benzi öyle sarardı, öyle mahzunlaştı ki anlatamam. Ne diyeceğini bilemeden kuyruğu kıstırdığı gibi kalabalığın arasına karıştı. Ben de rahat bir nefes aldım.

Yazarın Diğer Yazıları
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.