Bodrum’da yaşayan birçok vatandaş, kamu kurumlarındaki işlemlerin ağır aksak ilerlemesinden ve bürokratların keyfi tutumlarından şikayetçi. Resmi işlemler bazen aylarca sürerken, vatandaşların taleplerine kayıtsız kalan, hatta zaman zaman azarlayan bir yaklaşım sergileyen kamu görevlileri, büyük bir mağduriyet kaynağı olabiliyor. Ancak bu karamsar tablonun içinde, Bodrum Kaymakamı’nın örnek tutumu, gerçek bir kamu görevlisinin nasıl olması gerektiğini gösteriyor.
Bodrum gibi ülkenin gözde bir bölgesinde, vatandaşlar çoğu zaman resmi işlemleri sonuçlandırmak için büyük mücadeleler vermek zorunda kalıyor. Elektrik, su gibi en temel insan haklarıyla ilgili başvurular bile ağır bir bürokratik süreç içinde kayboluyor. Kurumlar arasında koordinasyon eksikliği, baştan savma bir işleyiş ve keyfi uygulamalar, vatandaşların sorunlarına çözüm üretmekten çok yeni mağduriyetler yaratıyor.
Bahsi geçen bir olayda, vatandaş, ev sahibi ve site yönetimi arasındaki anlaşmazlık nedeniyle elektriksiz ve susuz bırakılmıştı. Tüm girişimlerine rağmen, Aydem’den emniyete kadar başvurduğu hiçbir kurum vatandaşın mağduriyetini çözmek için harekete geçmedi. Bunun üzerine vatandaş, Bodrum Kaymakamı’nın kapısını çaldı.
KAYMAKAMIN ÖRNEK YAKLAŞIMI
Bodrum Kaymakamı, vatandaşın yaşadığı sorunu dinlemekle kalmadı, sürece bizzat müdahale ederek sorunun çözülmesini sağladı. Vatandaşın anlattıklarına göre:
“Kaymakama gidip durumumu izah ettiğimde fark ettim ki, beni dinleyen bir tek o varmış. Daha önce emniyete suç duyurusunda bulunmuştum, ama hiçbir işlem yapılmamıştı. Kaymakam, şahsen emniyeti aradı ve neden harekete geçmediklerini sorguladı. Ardından Aydem Müdürü’nü arayarak, vatandaşı karanlıkta ve susuz bıraktıkları için sert bir şekilde uyardı. ‘Hangi dönemde yaşıyoruz? Böyle bir şeye nasıl müsaade ettiniz?’ diyerek tepki gösterdi.”
Bu tutum, sadece vatandaşın sorununu çözmekle kalmadı, aynı zamanda diğer kurumlara da bir mesaj niteliği taşıdı. Kaymakam, bürokrat olmanın sadece yetkileri kullanmak değil, aynı zamanda sorumluluk almak olduğunu hatırlattı.
BODRUM BÜROKRASİSİNE BİR DERS
Bodrum’daki kamu kurumlarında işlerin ağır ilerlemesi ve keyfi tutumlar, vatandaşların devlete olan güvenini sarsıyor. Ancak Bodrum Kaymakamı, bu bozuk düzende liyakati ve halk odaklı yaklaşımıyla bir örnek teşkil ediyor. Kaymakamın bu duruşu, diğer bürokratlara da bir ders olmalı: Devletin vatandaşa hizmet için var olduğunu unutmamak.
Bodrum Kaymakamı’nın bu örnek tutumu, Cumhuriyet’in halk odaklı yönetim anlayışını somutlaştırıyor. Kaymakam, yoğun iş yüküne rağmen, vatandaşın sorununu çözmek için her detayıyla ilgilenerek devletin sıcak yüzünü ortaya koydu. Bu yaklaşım, liyakate dayalı kamu hizmetinin nasıl olması gerektiğini gösteren bir rehberdir.
Sonuç olarak, Bodrum’da bürokrasinin bozuk düzenine rağmen, Kaymakam’ın örnek tutumu, vatandaşların devlete olan güvenini yeniden inşa ediyor. Bu duruş, sadece Bodrum için değil, tüm Türkiye için umut verici bir modeldir.